‘’Batsın bu dünya”  Türkiye’nin ağıtıdır

Yılların ustası Orhan Gencebay Kadın Dergisi’ne Konuştu.

 

 

‘’Batsın bu dünya”  Türkiye’nin ağıtıdır




Şu an neler ile uğraşıyorsunuz?


Önümüzdeki iki yıl çok yoğun bir çalışma tempom olacak, bunlardan bir tanesi sahne ile ilgili. Yurt içi ve yurt dışı belli sayıda konser vereceğim. Bunun yanı sıra kitap, film ve 4 albüm çalışması var. Albümlerden birisi Rutin, diğerleri ise remixlerden oluşuyor. Bu remixleri avrupalı djler yapacak. Aynı zamanda cower albüm yapılacak ve belki dünya starlarının okuyacağı bir albüm olacak.


Telif hakları konusunda düşünceleriniz nelerdir?


Telif hakları insan haklarının en ön safında olan bir haktır. Müzikte telif hakkı, maalesef Türkiye’de istediğimiz gibi değil. İnşallah zamanla bu hak yerini bulacak. Bu hakkı sanatçıların alması gerekli. Gereği gibi alınması lazım. Ozaman sanat daha da güçlenecektir.


Sanatçıyı yaşat ki sanat yaşasın. Sanatçının iyi yaşaması lazım ki, sanatı yaşatsın ve iyi yatırımlar yapılsın. Buna ülkemizin şiddetle ihtiyacı var. Bu nedenle telif hakları güvence altına alınmalı. Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda telif hakları 30-50 iken Türkiye’de bir diyebiliriz. Bu nedenle telif hakları gereği gibi olması için çalışmalarımız var. Bende bunun için çalışıyorum.


Yaradanın yaratmış olduğu, her varlığı çok seviyorum

 

 

‘’Batsın bu dünya”  Türkiye’nin ağıtıdır




Müziğinin yanı sıra uğraşılarınız nelerdir?


Güzel olan herşeyi seviyorum. Konu itibariyle tarih. Tarih her zaman bize çok şey öğreten bir değerdir. Daha çok Türk tarihi ile ilgileniyorum. Türk tarihi derken, sadece Cumhuriyet yada Osmanlı tarihi değil, dünyanın her yerine gitmiş olan atalarımızın izlerini takip etmeye çalışıyorum. Avrupa’da, Asya’da ve Orta Doğu’da. Her tarafta atalarımızın bıraktığı izler var. Üst düzeyde bir kültür sahibiyiz. Bu kültürü dünyanın her tarafına yaymışlar. Bakıyorum ki birzamanlar  atalarımız üst düzeyde kültür sahibi idi. Bu kültürü yaymışlar her tarafa. 


Türk Müziği nelerden etkilendi diye kendime göre araştırma gerçekleştirdim. Türkler dünyanın her tarafına gidip, müziklerinden etkinlenmişler. Türk Müziği böyle zengin bir yapıya sahiptir.


Astrofizik hobilerimden birisidir. Bir var oluş felsefesidir. Jeoloji ve antoloji ile de ilgileniyorum. Hepsi birbirine bağlı şeyler aslında. 


Bunun yanı sıra insan ruhunu anlamaya çalışıyorum. Ne kadar anlamaya çalışsakta eksik olduğumuzu da görüyoruz. Yaradanın yaratmış olduğu, her varlığı çok seviyorum. Yunus Emre’mizin dediği gibi; yaradanı severim, yaratandan ötürü. Yaratılmış ne varsa, onu Allah yarattığı ve sevdiği için seviyorum.


En çok oyunculukta oynadığınız hangi karakter ilginizi çekti?


Ben daima geçmişte haklı olanın galip gelmesini isteyen duyguya sahip olduğum için, seçtiğim bütün rollerde böyle bir tipi canlandırdım. Haklı olanı anlatmaya çalıştım. Haksızlığa uğruyabilir, ama niye ve nasıl haksızlığa uğradığını anlatmalıydık. Sinema filmi izleyecileri ders almalıydı, buna yönelik çalıştık. 

 

 

‘’Batsın bu dünya”  Türkiye’nin ağıtıdır




‘’Batsın bu dünya 1975’’ yaptığım film en çok etkinlendiğimdir


Kaç tane film çektiniz ve en çok etkilenerek çalışma yaptığınız hangisidir?


36 tane film çektim. Müzisiyenlikle uğraştığımdan dolayı yılda bir tane çekebiliyordum. Son yıllarda 2 tane çekebildim. ‘’Batsın bu dünya 1975’’ yaptığım film en çok etkinlendiğimdir. Aynı zamanda bestesini de yaptım, üzerinde 40 sene geçti. O zamanlarda Türkiye sağ sol diye bir siyasi görüş ayrılığı içerisindeydi. Acılar çeken bir ülkeydi.1970–1980 yıllarında onlarca kişi her gün vuruluyordu. 75 yılında ise ben böyle olacağına, bu dünyayı yıkalım yeni bir dünya kuralım diye ‘’Batsın bu dünya” çalışmasını bu duygularla yaptım. Türkiye’nin ağıtıdır bu. 


Röportaj: Ebru Özgüner

Platform Dergisi Bayram

Denk Ramazan Bayramı