Hollanda’nın ilk başörtülü milletvekili olmak istiyorum!

Hollanda’nın ilk başörtülü milletvekili olmak istiyorum!

 

Röportaj: Ebubekir Turgut

 

Bu sayımızın konuğu, siyasi arena da bende varım diyen Gürcü Polat-Işıktaş.


Denk Partisi 10. Sırada. Her kesimden destek bekliyor. Özellikle bayanların büyük destek vereceğini ümit ediyor.

 

 

Biraz kendinizden bahseder misiniz?


Gürcü Polat-Işıktaş: Rotterdam doğumluyum. Çocukluğumun bir kısmı Rotterdam’da ve bir kısmı Schiedam’da geçti. Eşim ve iki kızımla birlikte halen Schiedam’da ikamet etmekteyim.


Yirmi seneye yakın süredir farklı bakanlıkların çeşitli bölümlerinde çalıştım ve halen çalışmaktayım. Zaman zaman farklı sosyal projelerde yer alıyorum. Bunun yanı sıra 2018 yılından beri Schiedam’da DENK partisi adına meclis üyeliği yapmaktayım.


Politikaya atılmaya nasıl karar verdiniz?


Gürcü Polat-Işıktaş: Bakanlıkta çalıştığımdan dolayı meclisteki konuları takip ediyordum. DENK partisi kurulduktan sonra gündemi ve konuları daha yakından takip etmeye başladım. DENK milletvekillerimizin duruşlarından taviz vermediklerini gördüm ve takdir ettim. Çifte standarda ve haksızlığa sessiz kalmadıklarını gördüm. Acaba benim ne katkım olur diye gönüllü olarak başvuruda bulundum. 2018 yılından itibaren belediye meclis üyeliğini üç arkadaşımla beraber severek yapıyorum.


Neden DENK partisi?


Gürcü Polat-Işıktaş: Maalesef geçtiğimiz yıllarda Hollanda’da artan ırkçılığa ve yabancı kökenli vatandaşlara yapılan haksızlığa karşı çıkan ve sesini mecliste duyuran tek parti olduğunu gözlemliyorum. DENK’in seçim programında vaadeddiği konuları değiştirmeden mecliste gündeme getirmeside önem sarf ediyor elbet. Bu hususta seçildiğim milletvekili olarak seçildiğim andan itibaren kıyasıya mücadele edeceğim.


Partinizin gelecekteki planlarından bahseder misiniz?


Gürcü Polat-Işıktaş: Son yıllarda ekonomik yönden zorlu süreçten geçiyoruz. Örneğin artan ev fiyatları, sağlık sigortası, bunun yanı sıra artan ırkçılık vatandaşlarımız umutsuzluğa kapılıyor ve siyasete güvenleri azalıyor. Amacımız vatandaş ile siyaset arasındaki uçurumu gidermek ve gündeme gelmeyen konuları sürekli olarak gündeme getirmek. İnsanlarımızın haklı taleplerini gerçekleştirmek için kıyasıya mücadele edeceğiz.

 

Korkum o ki, korona krizinin faturası sağcı hükümet tarafından darda olan ve ekonomik açıdan sıkıntıda olan insanlara, yani bizim insanımıza kesilecek.

 

Hollanda’nın içinde bulunduğu sıkıntılardan bahseder misiniz?


Gürcü Polat-Işıktaş:  sıkıntımız ırkçılık. Hatta geçtiğimiz dönemde DENK’in 4 senedir gündeminde olduğu, vergi dairesinin skandal ırkçılık gün yüzüne çıktı. Maalesef her katagoride en üst mevkide dahi yabancı düşmanlığının ispatıdır bu aynı zamanda.


Bunun yanı sıra konut sıkıntısı, aşırı yükselen sağlık sigorta ücretleri, gençlerimizin iş veya staj yeri sıkıntısı ve son bir yıldır hayatımızda olan Korona’dan dolayı iş yeri sahiplerinin ekonomik sıkıntıları. Korkum o ki korona krizinin faturası sağcı hükümet tarafından darda olan ve ekonomik açıdan sıkıntıda olan insanlara, yani bizim insanımıza kesilecek. DENK’ın sırf bu gidişata dur demesi için çok önemlidir.

  

Seçilirseniz Hollanda meclisinde ilk başörtülü milletvekili olacaksınız. Dindar bayanların sorunlarını meclise taşıyacak mısınız?


Gürcü Polat-Işıktaş: Hollanda meclisinde ilk başörtülü kadın olmanın gurur verici olduğunu düşünüyorum. Her alanda olduğu gibi neden mecliste başörtülü milletvekili olmasın? Biliyorsunuz başörtülü kadınların kamu alanında çalışma yasağını getirmek isteyen partiler var mecliste. PVV gibi. Şu anda anketlere göre ikinci büyük parti olarak görünüyor. Ben başörtülü bir bayan olarak 20 senedir kamu alanında çalışıyorum ve bu hakkımı sırf başörtülü olduğum için elimden almak istiyorlar. Buna karşı sessiz kalmamamız gerekiyor ve her alanda olduğu gibi mecliste de bulunmamız gerekiyor. Şahsen başörtülü olarak hangi alanda sorun yaşandığını çok iyi bilen biri olarak bu konuları mutlaka mecliste gündeme getirmek isterim.


Hollanda Türkiye ilişkileri hakkında partinizin bir düşüncesi var mı dır?


Gürcü Polat-Işıktaş: Hollanda ile Türkiye arasında 400 yıldan fazla bir bağ var ve İki ülke için elzem olan ekonomik bağlar var. İki ülke arasında dostluk bağlarının pekişmesi Hollanda’da yaşayan Türkler ve aynı zamanda Türkiye’de yaşayan Hollandalılar için olmazsa olmazlardandır.


Partiniz daha çok göçmenlerden oluşuyor. Hollandalılardan da oy alacağınızı düşünüyor musunuz?


Gürcü Polat-Işıktaş: Amacımız her vatandaşın meclisteki sesi olmak. Bunu son yıllarda daha çok dile getirdik. Hollandalı kökenli vatandaşlarımızın da bizi yakından takip ettiğini ve artık kabul ettiklerini görüyoruz. Aralarında bize oy verenlerin olduğunu da görüyoruz. DENK partisi çoğulcu kimliği kucaklayan ve gelecekteki Hollandayı temsil eden bir partidir.


Seçimlerde nasıl bir başarı bekliyorsunuz?


Gürcü Polat-Işıktaş: Harika bir ekiple aylar öncesi seçim hazırlığına başladık. Aday listemizde Hollanda genelinde güçlü, tecrübeli ve tanınmış adaylarımız var ve bize destek çıkan hep yanımızda olan bizi yalnız bırakmayan yüzlerce gönüllülerimiz var. Bunun yanı sıra yanımızda olamayıp ancak sürekli desteklerini hissettiğimiz binlerce sevenimiz var. Bunlar bize güç veriyor. Korona engeline rağmen kuralları aşmadan iki ay öncesinden sokağa çıkıp vatandaşlarla görüşmeye başladık. Çok olumlu tepkiler aldık. Bu yüzden beklentim olumlu. DENK partisi önümüzdeki seçimlerde gücüne güç katıp haklı mücadelesine devam edecektir.


Özellikle müslümanlarla ilgili konularda özgürlüğümüz kısıtlanmaya çalışılıyor

  

Diğer partilerden sizi ayıran en önemli faktör nedir?


Gürcü Polat-Işıktaş: Hollandadaki hemen hemen bütün siyasi partiler gün geçtikçe daha fazla sağa doğru yönelmektedir. Aşırı sağcı partiler yükselişte ve siyaseti domine etmekteler. DENK partisi bütün partilerin arasında anayasayı savunan ve ayrımcılığa karşı herzaman dimdik duran ve en önemlisi tabanı ile bağlarını sürekli canlı tutan siyasal bir oluşumdur.


Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımıza tavsiyeleriniz neler?


Gürcü Polat-Işıktaş: Mecliste bizim hakkımızda kararlar alınıyor. Bu kararlar hem kendi geleceğimizi hem çocuklarımızın geleceğini kapsıyor. Özellikle müslümanlarla ilgili konularda özgürlüğümüz kısıtlanmaya çalışılıyor. Örneğin kamuda başörtü yasağı, islam okulları kapatma çabaları, camiilerimize yapılan haksızlık, örneğin sırf camiilere yapılan dış finansman yasağı. Neden kiliseler ve sinagoglar bu yasaktan muaf tutuluyor? Ve bunun gibi yüzlerce sorunumuz var. Bunun için tavsiyem oyunuzu mutlaka kullanın. Benim birkaç oyumdan ne olacak diye düşünmeyelim. Eyalet seçimlerinde 2019’da Lelystad’dan bir adayımız sadece 6 oy farkla meclise girmeye hak kazandı. O birtek oy o kadar önemli ki kendi geleceğimizi kendimiz inşa edelim ve mutlaka oyumuzu kullanalım. Aynı zamanda çevremizi oy kullanmaya teşvik etmenin çok önemli olduğu kanaatindeyim.


Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı dır?


Gürcü Polat-Işıktaş: Birçoğumuz burda doğdu veya uzun süredir burda yaşıyoruz ve burda yaşamaya devam edeceğiz. Hem kendimiz için hem bizden sonrakiler için hakkımızı koruyalım. Kendimiz savunamıyorsak bizi savunanlara destek verelim.


Son olarakta bir kadın olarak hemcinslerime çağrı yapmak istiyorum: kadınların bazı konulara farklı bakış açısı olduğundan dolayı ben mecliste daha fazla kadın siyasetçi görmeyi umut ediyorum ve eminim bunu en iyi şekilde yapabilecek kadınlarımız var. 

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı