Ramazanda Caz Festivali kapsamında konser vermek için İstanbul'a gelen Lübnanlı sanatçı Hamdan:

- "Vahşi bir kedi gibiydim. Müzik, duygularımı dışa vurmamı ve diğer her şeyle bağ kurmamı sağlıyordu"

- "Daha öncesinde benim için hobi ve hatta eğlenceydi. Fakat bir süre sonra müzik yapmak, hayatım ve geleceğim için vazgeçilmez oldu"

Ramazanda Caz Festivali kapsamında konser vermek üzere İstanbul'a gelen Lübnanlı şarkıcı ve söz yazarı Yasmine Hamdan, çocukluğunda içine kapanık olduğunu belirterek, "Müzik, duygularımı dışa vurmamı ve diğer her şeyle bağ kurmamı sağlıyordu" dedi.
Yaşamı ve kariyerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan sanatçı, çocukluğunda Lübnan'da yaşanan savaşın kendisini etkilediğini söyledi.
"Savaş çocuğu" olarak, birçok farklı ülkeyi gezdiğini, çocukluğunun büyük bölümünün Lübnan ile Abu Dhabi, Yunanistan ve Kuveyt arasında geçtiğini ve savaş sona erdikten sonra Lübnan'a geri döndüğünü ifade eden Hamdan, şunları anlattı:
"Küçük yaşlardan itibaren şarkı söylemek hayallerimi süslüyordu ancak bu gizliydi. Çünkü utangaç bir çocuktum. Dışa dönük değil, içe kapalıydım. Vahşi bir kedi gibiydim. Müzik, duygularımı dışa vurmamı ve diğer her şeyle bağ kurmamı sağlıyordu. Fakat müzisyen olmayı hiç planlamıyordum. Etrafımda bunu mümkün kılacak hiçbir şey yoktu. Ailemde müzisyen yoktu. Soapkills Grubu'nu kurduğumda etrafımda müzik yoktu. Underground müzik yoktu. Konser alanı yoktu. Profesyoneller yoktu. Hiçbir şey yoktu. Bir şekilde her şeyi doğaçlama yaptık."
Hamdan, 16 yaşındayken şarkı söylemeye başladığını ancak 23 yaşında profesyonel olarak bu işi yapmaya karar verdiğini dile getirerek, "Yaşamımda asıl istediğimin bu olduğuna karar verdim. Daha öncesinde benim için hobi ve hatta eğlenceydi. Fakat bir süre sonra müzik yapmak, hayatım ve geleceğim için vazgeçilmez oldu" dedi.
"Annem için, kayıp bir çocuktum"
 
Hamdan, seçtiği meslek nedeniyle ilk başlarda babasının bir nebze kendisine destek olduğunu ancak annesinin endişe duyduğunu söyledi.
İnsanların yaptığı müziği bilmediğini vurgulayan Hamdan, şunları anlattı:
"İnsanlar underground müziği bilmiyordu. Annem için, kayıp bir çocuktum. Ayrıca bir kadındım ve eğer kadınsanız, aileniz geleceğiniz için endişelenir. Daha iyi olmanızı ve daha kolay bir yaşamınız olmasını ister. Belki bir eş, bir araba, belki de bir hizmetçi. Lübnan'da burjuva kültürü ve zihniyeti mevcut. Ben, bazı gelenekleri yıktım. Belli bir yaşa gelince evleneceksin, çocuğun olacak. Para harcayacaksın ve belki bazen para kazanacaksın. Bunlar benim seçtiğim şeyler değildi."
Yasemin Hamdan, anne ve babasının ailelerinin Türk asıllı olduğunu aktardı.
Aile fertleri arasında Türk ismine sahip çok sayıda kişi bulunduğunu aktaran sanatçı, annesinin adının Ayfer, bir başka akrabasının isminin ise Yıldız olduğunu ifade etti.
Hamdan, yılda bir ya da iki kez ziyaret ettiği Türkiye'ye ve İstanbul'a daha sık gelmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"İstanbul'u seviyorum. İstanbul'a ne zaman gelsem, hava hep harika oluyor. Kışın nasıl olduğunu bilmiyorum ama denizi ve güneşini seviyorum. Yemekleri ve gençlerin yaydığı titreşimi seviyorum. Benim geldiğim yere çok benziyor. Bazı yerler Lübnan ve Beyrut'la neredeyse aynı. Burası daha büyük ve daha karışık. Ne kadar genç bir nüfus olduğunu görmek de çok şaşırtıcı. Dışarıda çok büyük bir enerji var, tıpkı hiperaktif bir ülke gibi. Belki de ben sadece gençlerin gezdiği yerlerde, turistik bölgelerde geziyorum diye böyle hissetmişimdir." 
 
"Türk müzisyenleri muhteşem"
 
Hamdan, Türk müziğini de sevdiğini, Lübnan ve Türk müziği arasında benzerlikler olduğuna değinerek, "Türk müzisyenleri muhteşem. Teknik ve yorumlamaları gerçekten harika. Konserlerimden birinde, Türk bir genç kız, ud sesine olan ilgimi bildiğinden, bana ud hediye etti. Ud sesini dinlemek, oldukça büyüleyiciydi" ifadelerini kullandı.
Sanatçının Uniq İstanbul Açıkhava Sahnesi'nde yalın ayak verdiği konser, izleyicilerin büyük ilgisini gördü.

Hollanda'da Kadin dergisi ile Ramazan

Avrupa’ın ilk ve tek en uzun soluklu dergisi KADIN 16 yaşında.