Fotoğrafı makinenin değil, gözlerin ve yüreğin çektiğini kanıtlayan Fotoğraf sanatçısı Zenna Tuğ

 

Bu sayıda röportaj konuğumuz,  Deventer'de çektiği daha çok sanatsal fotoğraflarıyla kendinden söz ettiren bir fotoğraf sanatçımız Zenna Tuğ.

 

Bu keyifli röportajımıza Zenna Tuğ'u tanımakla başlayalım. 

 

 

1970 yılında Samsun’da doğdum, henüz dört yaşındayken Deventere geldim.

Hayalimde hep polis olmak vardı ve buna hazırlık için karate dersleri bile aldım. Ama bazı sıkıntılardan sonra ne yazık ki bu hayali gerçekleştiremedim ve başka bir mesleğe yöneldim.

Şu an meşgul olduğum işimde hem sekreter hemde insan kaynakları bölümüne devam ediyorum.

 

 

Boş zamanlarımda fotoğrafçılık ve kendi bahçemde bitki ve çiçeklerle uğraşmaktan son derece mutluyum. “Hayatın tüm çirkinliklerine rağmen, güzellikleri görmeye çalışıyorum"  ve "hayattaki vizyonum insanların iç güzelliklerini çektiğim fotoğraflarla dışa vurmalarına yardımcı olmak"

 

-Zenna Hanım merhaba. Fotoğraf makinesi ile ilk tanışmanız nasıldı?  

 

Merhaba. Aslına bakarsanız 17 yaşıma kadar fotoğraf makinesinin sadece karşısında durdum. Oda fotoğraf çektirmek içindi. Elime ilk defa aldığım fotoğraf makinesi. Babamın emektar, ama tüm güzel anlarımızı en güzel haliyle çeken ve anılarımıza renk katan fotoğraf makinesi idi. O zamanlar 17 yaşındaydım. O yaştaki her genç gibi biraz meraklı, çokça azimli ve profesyonel olmayı isteyecek kadar hayalperesttim.

 

Hayallerimin gerçeğe dönüşmesini sağlamak için, ilk olarak aile fertlerinin fotoğraflarını çekmeye başladım. 

 

--İçinizde ki fotoğraf çekme aşkını, ilk ne zaman fark ettiniz? 

 

Ben değil ama, beni benden iyi tanıyan sevgili ablam Nuran fark etti. Birgün yanıma gelerek gayet ciddi bir şekilde, "Sen fotoğraf eğitimi almalısın çünkü sen başkalarının görmediğini görüyorsun "dedi. Abla'mın bu sözleri beni çok fazla yüreklendirmişti. İnsanların bir şeylerle ilgilenmesi, o işlerde çaba harcaması çok güzeldir elbette. Ancak çoğu zaman sadece emek yetmiyor. Yanınızda size destek olan, sizi yüreklendiren birilerinin olması size ayrı bir güç veriyor. Nuran ablama desteği için minnettarım. 

 

--Ablanızın yönlendirmesinden sonra neler yaptınız? 

 

İlk iş olarak kendime bir fotoğraf makinesi aldım. Tabii bir fotoğraf makinesi almakla iş bitmiyordu. İyi bir şeyler yapmam için, en başından başlamam gerekiyordu. Ve kurslara, eğitimlere katılarak profesyonelliğe adım attım. 

 

 

--Fotoğraf çekerken sizi en çok mutlu eden şeyler nedir? 

 

Deventer'de yüzlerce kişinin fotoğrafını çektim ve onları Photoshop tekniği ile birlikte hazırlayıp anı olarak saklamalarına neden oldum. İnsanların bu fotoğrafları duvarlarına asmalarından ya da güzel günlerinde paylaşmaları beni hem gururlandırdı hem de çok mutlu etti. 

 

--Siz aynı zamanda Hollanda çapında 70 fotoğrafçının destek verdiği bir projenin mimarısınız. Bize bu projenizden de bahseder misiniz? Nedir bu projenin amacı? 

 

Project Zenna isminin verildiği bu projede "Yaşlılarımız güzel bir fotoğrafı hakkediyor" ilkesiyle çıktığımız yolda 70 yaşın üzerinde olan tüm çınarlarımıza ücretsiz bir portre fotoğrafını çekip özel bir çalışma sonrası (Photoshop) elde ettiğimiz fotoğrafı onları hediye ediyoruz. Bu çalışmamızda ki asıl amaç, yaşlılarımıza gereken önemin verilmesini, onları mutlu etmenin aslında çok zor olmadığını bu yolla insanlara anlatmaya çalışıyoruz. 

 

 

--Zenne Projeniz gerçekten çok anlamlı. Sizi duyarlılığınız için kutluyorum. Bu anlamlı projeye destek olmak isteyen okurlarımıza ne demek istersiniz? 

 

Project Zenna projesinin devamı için tüm duyarlı insanlarla sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum. Çevrenizde bulunan 70 yaş ve üzeri çınarlarımızı, bu projede yer alan fotoğrafçılara bildirerek onlara az da olsa mutlu bir anı yaşatmanızı ve dolayısıyla bu projeye destek vermenizi rica ediyorum

 

Katılmak için,

Email: projectzenna@outlook.com

Project Zenna'ya ait olan sayfalarda belirtilen telefon numaralarından bu projeye ulaşabilirsiniz.

 

--Artık biliyoruz ki Fotoğraf çekmek sizin için büyük bir aşk. İleride bu aşkınızdan kopmak gibi bir düşünceniz var mı?

 

Sizin de dediğiniz gibi, fotoğraf çekmek benim için bir iş değil koca bir aşk. Ve bu aşk gücümün ve zamanımın elverdiği sürece devam edecek.

  

Zenna hanıma bu güzel röportaj için teşekkür ediyoruz.

 

Röportaj: Yaşar Eren