12 Eylül 2012 Hollanda Parlamentosu Seçimleri ve Neredeyiz?

Ali Osman Biçen

Sayın Platform Okurlarım,

 

Çoğumuzun şu günlerde izin için kara, hava yada gemi yoluyla bir yıllık biriken özlemlerini, stres ve yorgunluklarını bir nebze giderebilmek umuduyla tatil moduna girdiklerini hatta birçok kişinin şuan tatillerini geçirmekte olduğunu belirterek bu izin öncesi Platform köşemde böyle bir girişle başlamak istedim bu ayki “Güncel” makaleme. Bütün izin için yollara düşen vatandaşlarımızın bu vesile ile kazasız ve güzel bir tatil geçirmelerini temenni ediyorum.

 

Evet, kimi aile özlemi için, kimi stres ve yorgunluğunu atabilmek için deniz ve güneşi, kimi de mübarek Ramazan ayını bu yılda memleketimizde idrak etmek umuduyla kendilerine bir hedef belirlerken, Hollanda’da ise 12 Eylül 2012 tarihinde Hollanda Parlamentosu Seçimleri için siyasetinde nabzı ülkenin ikliminden daha sıcak olacak gibi gözüküyor. Siyasi partiler adaylarını belirlediler, listede yer alamayanlar kırgınlar seçimlere kadar görevlerini sürdürürken, bir yandan yeni işleri konusunda kara kara düşünmeye başlarken, kongrelerini birçok parti gerçekleştirerek hedeflerini ve demokrasinin gereği tekrar boyunlarını halkın önünde eğme nezaketini göstermek için halka yürümeye başladılar bile. Şu andan itibaren karşınıza her an her yerden bir aday çıkabilir ve siz seçmenlerden oy talep edebilir, etmeli de demokrasinin gereği olarak, gün geçtikçe seçmenlerin bilinçlenmesi ve siyasetçiye olan güven sıkıntısı tabii ki bütün adayların bu kampanyada karşılaşacakları en büyük zorluklardan biri olacak gibi gözüküyor.

 

Bu seçimlerde bir o kadar da bizim ilgimizi çeken Türk kökenli Milletvekili adaylarımız olacak şüphesiz.

 Birçok yerel seçimlerde, Eyalet Milletvekili seçimi ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday olduğum süreçte yaşadığım bu heyecanı şimdi aday olan bu arkadaşlar içinde hissediyorum. Bütün adaylar emek sarf edecekler halkın yanına giden, halkın duygularını, sorunlarını, problemlerini sadece dinleyen değil aynı zamanda not alıp çantasına koyup temsil merkezi Hollanda Parlamentosuna gidip bu konulara çözüm arayan vekiller halkın vekili olacaklar. Bunu yapmayanlar veya bu güveni halka veremeyenler kusura bakmasınlar amma bu defa halkı dinleme fırsatı bile bulamayacaklar kanısındayım, zira bu toplumu dinleyip gittikleri Parlamentoda ya halkın sorunlarını unuttular yada siyasetin rutin dalgası içinde zaman zaman geldikleri kaynakların doğasına aykırı kararlarda cesurca parmak kaldırma cüretini gösterdiklerini hepimiz hafızalarımıza kayıt etmişizdir sanırım. Bu düşüncelerimi sakın sert olarak algılamasın adaylarımız, amacım siyasi başarılarının kısa vadeli değil uzun vadeli olması için kapının içine girmeden iyi niyetli bir hatırlatma mahiyetinde olduğunu belirtmek istiyorum. Zira Türk seçmeni güvendiği adayını listede yeri ne olursa olsun, istediği yere getirir ve geçmişte birçok adayı da getirmiştir, yeter ki o adayın siyasetteki duruşu o kitle ile uyum içinde olsun.

 

Siyasi partiler bu seçimlerde Türk kökenli adaylar konusunda iyi bir demokrasi sınavı veremediğini görmekteyiz

Hepsinin listesine baktığımızda seçile bilir yerde Türk kökenli bir adayın olmaması Hollanda’da siyasetin geleceği adına oturup düşünmemiz gerektiği kanısındayım. Üç dönem geriye gittiğimizde Devlet bakanlığı ve listelerin ilk beşlerinde gözüken Türk kökenli milletvekillerimiz buharlaşıp birden gitmeleri ve yerlerine gelenlerin ise listelerin bırakın ilk beş sırasını 20 ci, 30 cu sıralarına yer almaları siyasette tecrübesizliğimizi, bilgi ve kalitemizin diğer kuşaklara aktırılmaması, siyaset okul ve kurumumuzun hala oluşmamasından dolayı oluşmuş bir uçurum olarak görmemiz gerekmez mi? Bu konuda sivil toplum ve siyaset merkezli kurum ve kuruluşların ciddi yatırım ve geleceğin siyasetçilerini yetiştirmek gibi bir sorumluluk üstlenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde her seçimlerde adaylarımızı aramak için listelerin hep 30 cu sırasından aşağıya doğru bakmamız kaçınılmaz olacaktır.

 

Partilerin listelerinde adayların tercihlerinde bilgi donanım ve yetenek çok önemlidir muhakkak

 Siyaset halk tarafından seçildiği için toplumun desteği ve oy kullanması çok önemlidir. Hollanda’da Tercihli oy sistemi ile Parlamentoya Milletvekili gönderme dönemi yavaş yavaş artık sorun gibi görüldüğünü gözlemlemekteyim. Buda ileride tercihli oyla seçilme imkanınız olsa bile listede yer edinmeniz mümkün olmayabilecek. Bunun için tabi ki toplum ve halkın desteğini alarak siyaseti de doğru güvenilir ve dürüstt bir şekilde yapan Milletin vekilleri demokraside ideal vekiller olacaktır.

 

Ben öncelikle, yazın bu sıcak aylarında tatillerini askıya alıp, seçim kampanyasında toplum ve onun sorunlarına çözüm bulmak için bükülmeyecek, doğruları korkusuzca dile getirebilecek, gerekirse parti çizgileri ile tokuşacak Milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum. Tabi ki Avrupa'da gün geçtikçe artan nüfus ve olusan siyasi bilinçle birlikte demokrasinin gereği bütün toplumumuzun bu seçimlerde sandığa gidip bu ülkenin önümüzdeki 4 yıl nasıl yönetilmesini istiyorlarsa o doğrultuda siyasi tercihlerini yapacaklarını umut ediyorum. Zira demokrasinin çarkının dönmesi sandığa gitmek ve o sandığa renginizi isteklerinizi yansıtmanız gerekmektedir. Sandığa girmeyen oy maalesef sayılmayacak ve unutmayın bir başkası o sandığı boş bırakmayacaktır.

 

Bu izin öcesi “Güncel” köşe yazıma burada noktalamadan önce tekrar adaylarımıza çalışmalarında başarılar, izine gidenlere iyi yolculuklar burada kalanlara ise bir sonraki yıla kadar sabırlar diliyorum.

 

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı