Almanya Aile Birleşiminde dil sınavı ısrarı

Alman Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, aile birleşimi vizesi için dil sınavı koşulunda ısrar eden Almanya'nın AB hukukunu ihlal ettiğini belirterek "Sadece geçen yıl 12 bin 488 kişi bu sınavda başarısız oldu. Aile bütünlüğü bir insan hakkıdır, dil bilgisi koşuluna bağlanamaz" dedi.


Dağdelen, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) 9 Temmuz’da Hollanda ile ilgili aldığı kararla yeniden gündeme gelen aile birleşimi vizesi ve dil sınavı koşulu hakkında AA'ya açıklamalarda bulundu.
Alman hükümetinin, ABAD’ın Hollanda kararını tek taraflı yorumladığını ve bu kararın dil sınavı uygulamasını haklı çıkardığını savunduğunu belirten Dağdelen, "Aslında ABAD kararı özünde, aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelecek yabancı ülke vatandaşlarına uygulanan dil sınavı şartına son veriyor” görüşünü savundu.
ABAD'ın, Hollanda kararında uyum için önlemler alınabileceğini ifade ettiğini ancak bunların aile birleşimi hakkına zarar veremeyeceğini de kayda geçirdiğini vurgulayan Dağdelen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABAD kararı Almanya'ya gelecek eşlerin uyumunun kolaylaştırılması beklentisini ifade ediyor. Ancak Almanya’nın uygulamaları tam aksi yönde. Dil sınavını geçemeyen eşler aylar hatta yıllarca ayrı yaşamak zorunda kalıyor. Sadece geçen yıl 12 bin 488 kişi bu sınavda başarısız oldu. Aile bütünlüğü bir insan hakkıdır, dil bilgisi koşuluna bağlanamaz. Hileli uygulamaya son verilmeli, dil sınavı koşulu iptal edilmeli. Almanca en iyi Almanya’da öğrenilir.”
"AB hukukunun ihlali"
Almanya'nın uygulamakta ısrar ettiği dil sınavı koşulunun ABAD'ın daha önce aldığı kararların ve AB hukukunun ihlali anlamına geldiğini belirten Dağdelen, şunları ifade etti:
"Adalet Divanı, başvuranların özgün koşulları dikkate alınmalı diyor. Oysa yaş, eğitim, sağlık durumu, mali olanaklar ve dilin öğrenilmesi için yapılması gereken masraflar gibi etmenler Alman makamları tarafından sistematik bir şekilde göz ardı ediliyor, yok sayılıyor. Bugüne kadar on binlerce eş, yıllardır haksız yere birbirinden ayrı kaldı ama İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’den tek bir özür ya da pişmanlık ifadesi duymadık. Bunu utanç verici buluyorum."
Dağdelen, ABAD'ın Naime Doğan davasında geçen yıl aldığı kararın halen geçerli olduğunu, Türk vatandaşlarına aile birleşimi için dil sınavı engelinin getirilemeyeceği vurguladı.
"Aile birleşimi hakkı engellenemez"
AB Adalet Divanı’nda Almanya’nın haksız bulunduğu davada Naime Doğan’ın avukatlığını yapan Christoph Kaess da Türkiye ile AB arasında 1963 yılında imzalanan Ortaklık Anlaşması ve ek protokolü sayesinde Türk vatandaşlarının özgün haklara sahip olduğuna işaret etti.
"Doğan kararıyla Türk vatandaşlarına aile birleşimi için dil sınavında başarının şart koşulamayacağı karara bağlanmıştı” diyen Kaess, Hollanda konusunda alınan kararı ise şöyle değerlendirdi:
"Kararda uyum önlemleri alınabilir, dil testi yapılabilir ama aile birleşimi hakkı engellenemez, sınavda başarısız olunması halinde oturma izni reddedilemez görüşüne yer veriliyor. Yani evet uyum yönünde kişilerden beklenti olabilir ama beklenti karşılanmasa da oturum izni verilmek zorunda. Almanya'nın sınavda başarılı olamayanlara oturma izni vermeyi reddetmesi uygunsuz, yanlış ve orantısız bir uygulama. Ayrıca Hollanda kararında yüksek kurs ve sınav maliyetlerinin de aile birleşimini engellediği ifade ediliyor. Bu da dikkate alınmalı."
Avukat Kaess, aile birleşimi vizesi almakta sorun yaşamaya devam eden Türk vatandaşlarına da şu tavsiyelerde bulundu:
 “Alman federal hükümetiyle bu kararın uygulanması yani dil sınavında başarı koşulunun kaldırılmasıyla ilgili hukuki mücadelemiz hem Alman mahkemelerinde hem de AB mahkemelerinde sürüyor. Bu süre zarfından Türk vatandaşlarına önerim, Alman dilini mümkün olduğu ölçüde öğrenmeye çalışmaları. Dili öğrenmeye çalışmaları da kendileri için yararlı. Ama öğrenemeseler de aile birleşimi için gerekli başvuruları yapmaları gerekiyor. Reddedildiği takdirde de itiraz edilmeli, gerekirse dava açılmalı.”
İçişleri Bakanlığı sınavda ısrar ediyor
Federal İçişleri Bakanlığı ise Adalet Divanının Hollanda kararının üye ülkelere aile birleşimi kapsamında uyum sınavını şart koşmasına yeşil ışık yaktığını savunuyor. Bakanlık açıklamasında, “Adalet Divanının vurguladığı gibi dil bilgisi başarılı bir uyum ve başarılı bir ortak yaşam için en önemli ön koşul” ifadesi kullanıldı. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere de “Adalet Divanı göçmen aile mensuplarından uyuma katkı sağlayacak beklentilerin olabileceğini söylemekte haklıdır. Eşler için dil sınavının bunun bir parçası olduğu artık nihayet kesinlik kazanmıştır” görüşünü savundu.
Almanya 2007 yılından bu yana ve ABAD’ın geçen yıl açıkladığı karara rağmen aile birleşimi için Türkiye’den Almanya‘ya gelecek eşlerin Almanca dil bilgisi sınavını geçmesini şart koşuyor.
ABAD kararı
ABAD’ın 9 Temmuz 2015 tarihinde Hollanda'dan yapılan başvuru üzerine aldığı kararda, üye ülkelerin aile birleşimi öncesinde üçüncü ülke vatandaşlarına uyum prosedürleri uygulayabileceğini ancak bu prosedürlerin aile birleşimini imkansız hale getirecek ya da zora sokacak nitelikte olamayacağına hükmetti. Kararda, "eşlerin ülkeye uyumunu kolaylaştırma niteliği taşıyan önlemler meşrudur” görüşüne vurgu yapıldı. Yapılacak sınavda sınanacak bilgi düzeyinin aile birleşiminin gerçekleşmesini engellememesi gerektiğine işaret edilen kararda, “Hedef eşlerin uyumunun kolaylaştırılması olmalı” denildi.
Öte yandan kararda yaş, eğitim düzeyi, sağlık ve ekonomik koşulların aile birleşimi başvurularında dikkate alınmasının önemine değinildi. Kararda “Sınava giremedikleri ya da sınavı geçemedikleri takdirde sınav zorunluluğu oturum verilmesine engel teşkil etmemeli” ifadesi kullanıldı. Üye ülkelere aile birleşimi için dil kursları ve sınavları için talep edilen yüksek meblağların aile birleşimini engelleyecek şekilde yüksek olmaması için de uyarıda bulunuldu.
Karar, bir Azerbaycan ve bir Nijerya vatandaşının uyum sınavı konusunda Hollanda’da açtığı davaya bakan mahkemenin ABAD’a başvurması üzerine alındı.
Bu arada, Hollanda Yüksek Mahkemesi, 2011 yılında Ankara Antlaşmasına aykırılıktan dolayı aile birleşmelerinde Türk vatandaşlarının uyum sınavına tabi tutulması kuralını iptal etmişti.
Doğan kararı
ABAD geçen yıl da bir Türk vatandaşıyla ilgili davayı karara bağlamıştı. Almanya, Türk vatandaşı Naime Doğan’ın aile birleşimi amaçlı vize başvurusunu, okur yazar olmadığı ve Almanca öğrenemediği gerekçesiyle reddetmiş, Doğan, Berlin İdari Mahkemesinde kararla ilgili dava açmış, mahkeme de kararı Avrupa Adalet Divanına havale etmişti.
Başvuruyu inceledikten sonra 10 Temmuz 2014 tarihinde kararını açıklayan ABAD, Türk vatandaşları için dil sınavı şartının Türkiye ile AB arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın ek protokolünü, Birliğin aile birleşimine ilişkin direktifini ve AB hukukunu ihlal ettiğine hükmetmişti.
Kararda, Türkiye ile AB arasında 1970 yılında imzalanan ek protokolün Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde sahip olduğu hakları güvence altına aldığı, hakların bu tarihten sonra benimsenecek yeni prosedürlerle kısıtlanmayacağı hatırlatıldı ve dil sınavı da bu kapsamda kısıtlayıcı bir düzenleme olarak değerlendirildi.

 

 

 

Platform dergisi

Avrupa’ın ilk ve tek en uzun soluklu dergisi KADIN 16 yaşında.