CENAZEDEKİ YEMEK GELENEĞİNE SERT ELEŞTİRİ: 'ACIMIZI YAŞAYAMIYORUZ’

Türkiye'de köklü bir gelenek olan cenaze sonrası yemek ikramı, sosyal medyada yükselen bir sesle sorgulanıyor. Annesini kaybeden bir kadın, bu adetlerin matem sürecini zorlaştırdığını ve acıyı yaşamayı engellediğini çarpıcı sözlerle anlattı.

Kadının yaşadıkları ve dile getirdikleri şöyle:

“Anneni Kaybedeli Üç Gün Olmuş, Sen Tavuk Pilav Dağıtıyorsun..."En yakınını kaybetmenin şokunu ve derin üzüntüsünü yaşaması gereken kişinin, misafirler için yemek organizasyonu telaşına düşmesini anlamsız ve yıpratıcı buluyor.

“İçerden Biri 'Benimkine Tatlı Koyma' Diyor...":

Matem ortamında bile kişisel yemek tercihlerini dile getiren misafirlerin varlığı, kadına bu sürecin anlamından uzaklaştığını hissettiriyor.

“Çay Yetiştirmeye Çalışıyorsun...":

Ailenin, özellikle de başsağlığı almak için gelen kalabalığa çay, yemek gibi ikramları yetiştirme çabası içinde olduğunu vurguluyor.

“Cenazede Acını Bile Yaşayamamışsın, Millet Yemek Derdinde...":

Tüm bu koşuşturmanın, kaybın verdiği asıl acıyı yaşamaya ve içselleştirmeye fırsat bırakmadığından yakınıyor.

“Çok Güzel Bir Milletiz Ama... Neden Böyle Evrilmiş Anlamıyorum":

Dayanışmacı ve yardımsever toplum yapısına vurgu yaparken, bu özel durumdaki pratiklerin matem sürecine zarar verdiğini düşünüyor.

“Ülkemizin Bazı Kültürel Adetlerden Vazgeçmesi Gerektiğini Düşünüyorum. Birilerinin de Bunu Söylemesi Lazım Artık.":

Kadın, bu çağrısıyla, cenaze sonrası ağır yemek ikramı ve misafir ağırlama geleneğinin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyor ve bu konuda sessiz kalınmaması gerektiğini vurguluyor.

Tepkiler ve Tartışma:

Paylaşım sosyal medyada hızla yayıldı ve binlerce kişi tarafından paylaşıldı, beğenildi ve yorumlandı. Birçok kullanıcı, kadının yaşadığı zorluklara ve hislerine katıldığını, benzer deneyimler yaşadığını belirterek bu geleneğin yıpratıcı yönlerine dikkat çekti. "Matem evinde matem tutulmalı", "Aileye ekstra yük oluyor", "Gerçekten acıyı yaşamaya engel" gibi yorumlar öne çıktı.

Geleneğin Savunulması:

Bazı kullanıcılar ise bu geleneğin dayanışmanın ve başsağlığı dilemenin bir yolu olduğunu, gelen misafirlerin aileye işlerinde pratik destek sağlamasının amaçlandığını savundu. Ancak bu savunmalarda bile, "daha sade" veya "aileyi yormayacak şekilde" (örneğin hazır yemek siparişi, kumanya) gibi modern uyarlamaların gerekliliği vurgulandı.

Bu içten paylaşım, Türkiye'deki cenaze ve matem kültürünün önemli bir parçası olan yemek ikramı ve misafir ağırlama geleneğini tartışmaya açtı. Bir yanda köklü bir sosyal dayanışma ritüeli, diğer yanda ise matem tutan ailenin duygusal ve fiziksel olarak aşırı yük altına girmesi gerçeği bulunuyor. Kadının "Birilerinin de bunu söylemesi lazım artık" çağrısı, bu geleneğin gelecekte daha az yıpratıcı ve matem sürecine daha saygılı bir şekilde nasıl evrilebileceğine dair toplumsal bir sorgulamayı tetikledi. Bu tartışma, kültürel adetlerin zamanla değişen ihtiyaçlar ve duyarlılıklar ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Haber: Tarık OKAN