Kadın: Meta mı, Obje mi?

EBUBEKİR TURGUT

Ülkemin insanları hızla değişiyor. Hayatın cazibesi ve sosyal medyanın gücü birçok şeyi etkiliyor, kutsal gördüğümüz alanlar farklı yorumlanabiliyor. Geçmişte başörtüsü için okullarını terk edenler varken, günümüzde başörtüsü ile güzellik yarışmasına katılanları görebiliyoruz. Peki, aslında ne oluyor biliyor musunuz? O değerli ailenin direği kadın metalaştırılıyor.

Kadın, araba lastiğinden tutun birçok yerde reklam aracı olarak görülüyor. Bu durum, farkında olmasak da kadınları tüketiyor, içini boşaltıyor ve bir obje haline getiriyor. Kadının toplumsal rolü ve değeri göz ardı edilip, sadece bir pazarlama unsuru olarak kullanılıyor.

Kadının metalaştırılması, onun sadece fiziksel görünüşüne odaklanılmasına ve insan olarak değerinin arka plana itilmesine yol açıyor. Bu, kadınların kendilerini ifade etme ve toplumda eşit bir şekilde var olma haklarını da zedeliyor. Toplumsal normlar ve değerler, kadınların özgürlüğünü ve bireyselliğini sınırlayan birer bariyer haline geliyor.

Kadının gerçek değeri, onun bir obje ya da meta olarak görülmesinde değil, birey olarak sahip olduğu haklar, yetenekler ve potansiyelindedir. Toplum olarak, kadınların metalaştırılmasına karşı durmalı ve onları her alanda desteklemeliyiz. Bu, daha adil ve eşit bir toplum oluşturmanın anahtarıdır.

Platformdergisi