Denk Partisi Milletvekili Adayı Funda İleri...

Denk Partisi Milletvekili Adayı Funda İleri İle Tanışın

 

22 Kasım genel seçimlerinde Denk Partisi milletvekili adayı olarak gösterilen Funda İleri, Hollanda'da tanınmış bir isim olmaya aday. Hem hukukçuluk kariyeri hem de toplumsal sorunlara duyarlılığıyla dikkat çeken İleri, siyasi arenada kendini daha fazla ifade etmek ve Hollanda'da yaşayan herkesi temsil etmek için hazırlanıyor. İşte Funda İleri'nin hikayesi...

 

 

Birçok vatandaşımız seçimlerde size tercihli olarak oy kullanmak isteyecektir. Dolayısıyla sizi daha yakından tanımak isterler. Funda İleri Kimdir? 

 

Funda İleri, 38 yaşında, Aydınlı bir ailenin ferdi olarak Hollanda'da dünyaya geldi. 22 Kasım genel seçimlerinde Denk partisi adayı olarak milletvekili adaylığı koydu. Farklı uluslararası avukat ve hukuk bürolarında Den Haag'da çalıştı, çeşitli derneklerde aktif olarak bulundu. Ailesinin engelli bir bireye sahip çıkması ve ona destek olmasıyla birlikte toplumsal sorunlara duyarlı bir birey olarak büyüdü.

 


 

Hukukçuluğunuz yanında Politikaya girmek istediniz, politikada Şu ana kadar edindiğiniz tecrübelerinizi anlatırmısınız?

 

Geçtiğimiz dönem Güney Hollanda eyalet seçimlerine katılan Denk partisinin ilk kadın adayı olarak listede yer aldım ve 4. sıradan katılım sağladım. Seçimlerde iyi bir çıkış yapmamı sağlayan özveri ve çabam, başarılı bir kampanya yürütmemle de desteklendi. Ayrıca, Hollanda'da Avrupa Parlamenteri bir koç eşliğinde seçimlere hazırlanmaktaydım. Bunun devamında temsilci olarak farklı alanlarda da görev yapmak için hazırlanmaktayım. Türk Girişimci Derneği başkanı olarak Lahey’de görev üstleneceğim.


Neden Denk Partisi?


Son yıllarda Avrupa'da sağ kesimin milliyetçi duruşu, bölgede yaşayan azınlıkların hukuksal haklarını, temel hak ve hürriyetlerini, ve toplumun huzurunu herkes için tehlikeye sokmaya başladı. Bu durum maalesef sol partiler tarafından engellenemedi. Denk partisinin azınlıklara ve Türklere karşı kucaklayıcı vizyonu, tüm Hollanda vatandaşlarının kendilerini eşit ve duyulmuş hissetmesi açısından beni Denk partisine yönlendirdi. Denk Partisiyle birlikte özellikle azınlık haklarına sahip çıkılacağına, birlikte hareket ederek sorunlarımızı daha geniş kitlelere duyurabileceğimize inanıyorum. Denk partisi gibi cesur bir oluşumun insan haklarının Hollanda'da neden gerekli olduğu daha da belirgin hale gelmiştir, özellikle Filistin konusunda dahada belirginleşmiştir.

 

 

Kadınların Hollanda politikasındaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?


Kadınların Hollanda politikasındaki rolü, sadece kadın olarak değil, taşıdıkları makamın hakkını vererek halkı temsil etmeleri gerektiği düşünüyorum. Burada yaşayan kadınların ve halkın sesi olmaları ayrıca bunun için çalışmaları gerekiyor. Dışardan göç alan Hollanda'da yaşayan kadınların da sesi olmaları gerekiyor. İnsan hakları için bu çok önemli. Kadınların umudu olmak için çalışmalıyız ve kadın-erkek eşitliğini sağlayabilmek için mutlaka daha fazla kadın katılımı gerektiğini düşünüyorum. Yeni oluşturulacak yasaların katkı sağlanması açısından kadın-erkek eşitliğini düzeltmek için mutlaka yasaların buna göre tasarlanması gerekiyor. Birçok konu şu anda sadece erkekleri baz alarak ele alınıyor. Oysa kuralların kadın-erkek eşitliğine dayalı olması, yarının dünyasında fark yaratabilmek adına daha fazla kadın temsilciye ihtiyaç olacaktır. Ne kadar çeşitlilik sağlanabilirse, temsil makamlarında aynı zamanda insanların seslerini de duyurmuş olacaklardır.

 

Hukukçuluğunuz yanında Politikaya girmek istediniz, politikada Şu ana kadar edindiğiniz tecrübelerinizi anlatırmısınız?

 

Geçtiğimiz dönem Güney Hollanda eyalet seçimlerine katılan Denk partisinin ilk kadın adayı olarak listede yer aldım ve 4. sıradan katılım sağladım. Seçimlerde iyi bir çıkış yapmamı sağlayan özveri ve çabam, başarılı bir kampanya yürütmemle de desteklendi. Ayrıca, Hollanda'da Avrupa Parlamenteri bir koç eşliğinde seçimlere hazırlanmaktaydım. Bunun devamında temsilci olarak farklı alanlarda da görev yapmak için hazırlanmaktayım. Türk Girişimci Derneği başkanı olarak La Haye'de görev üstleneceğim.

 

 

Siyasete girdikten sonra yaşadığınız en büyük zorluklar nelerdi? 

 

Siyasete girdikten sonra yaşadığım en büyük zorluklar, politik ortamda kadınlara yönelik misoginin hala varlığını sürdürmesiydi. Kadınların fikirlerinin ciddiye alınmaması veya ayrımcı davranışlara maruz kalmaları gibi sorunlarla karşılaştım. Bu tür zorluklarla başa çıkmak, cesaret ve dayanıklılık gerektiriyor. Ancak arkamda yüzlerce destekleyici seçmen olduğunu biliyorum ve onlar için herhangi bir zorluğun üstesinden gelmekten asla vazgeçmeyeceğim. Bu, benim en büyük motivasyon kaynağım olmuştur her zaman. Seçmenlerimle kurduğum bu özel bağ, her engellemeyle karşılaştığımda motivasyonumu daha da artırıyor. Siyasette aktif olmanın güzel yanlarından biri, insanların sevgisini ve güvenini kazanmak ve onlarla özel bir bağ kurmaktır. İnsanlar bana sorunlarını paylaşmaya başladılar. Kimi zaman bir abla, kimi zaman bir kız evladı, kimi zaman da bir dert ortağı oldum. Her adımım ve emeğim, seçmenlerimin sorunlarına karşı olan isteğimle şekilleniyor.

 

Seçilirseniz neler yapmayı düşünüyorsunuz?

 

Avrupa'da olduğu gibi Hollanda'da da son dönemlerde yabancı karşıtlığı artmaktadır. Yabancı uyruklu Hollanda vatandaşları, ötekileştirme ve ayrımcılık tehlikesi ile karşı karşıyadır. Göçmenler ve kadınlar başta olmak üzere ayrımcılığa maruz kalan tüm kesimlerin sesi ve umudu olmak için çalışmayı düşünüyorum. Bu amacı gerçekleştirmenin yolu, daha fazla sayıda kadının siyasi sahada yer almasından geçtiğine inanıyorum. Hollanda'da yaşayan göçmen kadınlar, yabancı düşmanlığına ek olarak cinsiyetleri nedeniyle de çeşitli olumsuzluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Özellikle kadınların sosyal sorumluluk projeleri benim için öncelikli olacak. Önümüzdeki süreçte kadınları hem sosyal hem de hukuksal olarak sürekli desteklemeyi taahhüt ediyorum.

 

Türk toplumu Hollanda'da en büyük azınlığı oluşturuyor. Yarım asırın üzerinde bir süre geçmesine rağmen hala çözülmemiş sorunlarla karşı karşıyayız. Bu sorunların çözümü için buradayım. Sadece kadınların değil, aynı zamanda gençlerimizin eğitim süreçlerini de yakından takip ediyorum. Göreve geldiğimde ana hedeflerimden biri gençlerimizin sorunlarına el atmak olacak. Özellikle nitelikli ve kaliteli eğitimi hak eden gençlerimizin geleceği için hassasiyetle çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle siyasi olarak gençlerimizi desteklemek ve farklı alanlarda başarılı olmalarına yardımcı olmak için Denk partisiyle birlikte çalışmayı hedefliyoruz. İki toplumun özeliklerini yansıtan gençlerimizin sorunlarına daha fazla çözüm getireceğimize inanıyorum.

 

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

 

Hollanda'da yarım asırdan fazla bir süredir yaşamamıza rağmen, maalesef hala sorunlarla karşı karşıyayız ve bu sorunlar yeni çağda artmaktadır. Bu yeni sorunların çözümü için farklı yaklaşımlara ihtiyaç var ve bu yolda birlikte ilerlemek istiyorum. Kendi kişisel çıkarlarımızı bir kenara koyarak, birlik ve beraberlik içinde çalışmak zorunda olduğumuzu unutmadan, toplumu ileriye taşımak sadece birlik ve beraberlik içinde mümkündür. Bizden sonraki nesillerin daha iyi bir geleceğe sahip olmalarını sağlamak için onlara örnek olmak istiyorum.

 

Son olarak, secmenlerinize mesajınız nedir?

 

Hollanda hepimizin, ancak seçimlerde öncülük her zaman hizmet bekleyen siz değerli seçmenlerimizin olacak. Sandıkta yine son sözü söyleyecek olan sizlersiniz. Her ne olursa olsun, hangi partiye oy verirsek verelim, son sözü söyleyecek olan Hollanda sakinlerinin istekleri önemlidir. Seçim vaatleri önemlidir, ancak oylarımızı dikkatle ve hizmet sunacak güvenilir kişilere vermek daha da önemlidir. Kendini Hollanda topluluğuna adamış bir kadın siyasetçi olarak diyorum ki: Unutmayın, Hollanda hepimizin, kullanacağımız oylar kendimize dönecek. Hollanda'da yaşamımıza katkı sağlayacak ve toplumun çıkarlarına hizmet edecek partiler ve adayların seçilmesi için dikkatli olalım. Her zaman tekrar edeceğim: Yarının güvencesini sağlamak ve çocuklarımız için haklar kazanmak ve korumak istiyorsak, burada yaşayan vatandaşlar olarak demokratik haklarımızı kullanarak oylarımızı kullanmalıyız. Seçimler, Hollanda'nın geleceği için büyük bir öneme sahiptir. Bizler, seçmenler olarak, bu ülkenin yönünü şekillendirecek kişileri seçme fırsatına sahibiz. Her bir oy, toplumumuzun yaşam kalitesini etkiler ve Hollanda'nın çeşitliliği ve zenginliğini yansıtır.

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı