Boşanmak evilik kadar doğal bir şeydir. Ancak yaşanılan süreç evlilik süreci gibi heyecanlı geçmez. Boşanmalardaki genel sorunun şiddetli geçimsizlik olduğunu göz önünde bulundurursak, bu süreçte çiftlerden birbirini anlamasını beklemek durakta vapur beklemekten farksız olacaktır.

Oysa ki çocuk varsa durum farklı olmalıdır. Çünkü küçüktür anlamaz denilen çocuk, aslında her şeyi fazlasıyla anlıyordur. Duygusal açıdan çevreden gelecek her türlü tepkiye daha açık konumda olan çocuk, her şeyin farkındadır. Bu süreçte psikolojisinin bozulması kaçınılmaz son olacaktır.

Boşanma süreci çocuğa nasıl açıklanmalı

Çiftler, ayrılmaya sebep gösterecek sorunları ne olursa olsun önce çocuklarını düşünmeli ve kararlarını onu odak noktası tutarak almalıdırlar. Bu durumu birbirlerini suçlamadan, çocuğa da kendini suçlu hissettirmeden nasıl anlatacaklarına anne - baba kimlikleriyle karar vermelidirler. Çocuk savunmasızdır. Bu sebeple bu durum karşısında aklına gelecek ilk şey kendisinin suçlu olduğu olacaktır. Yaramazlık yaptığı için anne babasının kendisini cezalandırdığını dahi düşünecek kadar saftır. Bu yüzdendir ki, anne - baba çocuğun anlayacağı yalın bir dille, çok da detay vermeden ve onun kafasını karıştırmadan durumu anlatmalıdır. Onun soracağı her soruya da hazırlıklı olmalıdır.

Unutmayın, siz hala anne - babasınız

Her ne kadar boşanıyor olsanız da, unutmayın ki siz bir kadın ve bir erkek olarak ayrılıyorsunuz. Bunun dışında sizin bir çocuğunuz var ve maddi manevi bütün sorunlarından eşit derecede sorumlusunuz. Bunun ayırtına varmalısınız.

Bu süreçte nelere dikkat etmelisiniz

Kadının da erkeğinde elbette kendine göre haklı olduğu konular vardır. Zaten bu sorunları çözmüş olsaydınız bu sürece girmezdiniz. Öncelikle bunu kabullenin. Madem ki paylaşacak bir şeyiniz kalmadığına karar verdiniz ve ayrılıyorsunuz, o halde bunu hakkıyla yapmalısınız. Çocuğunuzdan bu durumu kesinlikle saklamayın. Bu sadece onun sizi suçlamasına neden olacaktır. Çocuğunuzun karşısında bir anne olarak babası hakkında, bir baba olarak da annesi hakkında kesinlikle kötü şeyler konuşmayın. Onun karşısında planlarınızla çıkın. Tabii psikolojisi bozulacak diye abartıp her istediğini yapmayın. Ayrılıyorsunuz diye çocuğunuzu yetiştirme şeklinizi değiştirmenize gerek yok. Siz onun karşısında kararlı ve sevgi dolu olduktan sonra o da bunu zamanla aşacak ve sizi kalbindeki yerinde muhafaza etmeye devam edecektir.

Çocuğunuz aslında ne düşünüyor

Elbette verdiğiniz haber güle oynaya karşılanacak türden değil. Bunun siz de farkındasınız. Çocuğunuzun yoğun duygular yaşayacağını kabullenmelisiniz. Çünkü o daha bir çocuk ve hanginizin yanına gelse diğerini özleyecek. Tartışmalarınıza onu kesinlikle dahil etmeyin. Süreci kabullenene kadar hırçın ve kavgacı bir yapıya girebilir ya da tam tersi bir anda içine kapanır. Onu yalnız bırakmayın. Ona sürekli sarılın ve konuşun. Durumu kontrol edemediğinizi düşündüğünüz noktada mutlaka psikolojik destek alın.

Boşandınız, şimdi ne yapacaksınız

Çocuğunuzun en temel ihtiyacı kuşkusuz sevginizi hissetmek. Kendi derdinize düşüp onun ihtiyaçlarını ihmal etmeyin. Elbette çocuğunuz var diye kendi psikolojinizden vazgeçecek değilsiniz. Unutmayın siz ne kadar sağlıklı olursanız çocuğunuz da sizin yansımanız olacaktır.

Çocuğunuzun düzenini değiştirmemeye özen gösterin. Okulu, beslenmesi, uyku saati aklınıza gelebilecek her alışkanlığı mümkün olduğu ölçüde aynı kalmalıdır.

Onu dinleyerek ve siz de anlatarak onu anladığınızı hissettirin. Sizi üzmekten korkup gerçek duygularını saklamalarına izin vermeyin. Onu önemsediğinizi hissettirin ve onu gerçekten önemseyin. Çocuktur, büyüyünce unutur hissiyatına sakın kapılmayın. Çünkü asla unutmaz. Siz de onun kalbindeki derin yaraların mimarı olursunuz.

Yaşadığınız süreç ne kadar acı olursa olsun her şeyin geçici olduğunu geriye kalacak olanın sadece sevgi olduğunu unutmamaya çalışın. Yaşarken zor olabilir. Ama deneyin ve gülümseyin. Öfkeyle yoğrularak kimse ömür sürdüremez. Önünüze bakın. Yolunuz açık olsun...

Kadinvekadin.net