Sağlıklı yaşlılığın 10 püf noktası

Sağlıklı yaşlılığın 10 püf noktası


Döndü Mens Yılmaz

 

Günümüzde gerek tıpta gerekse teknolojideki hızlı gelişmeler, yaşam süresini de hayli yukarı çekti. Hal böyle olunca Dünya Sağlık Örgütü artık 66-79 yaş arasını orta yaş, 80-99 yaş arasını da yaşlı kabul ediyor.


Yaşam süresinin uzamasına paralel olarak kalpten astıma, ve birçok hastalığın çok daha fazla görüldüğünü görür olduk “Buna karşın gençlikte alınacak basit önlemlerle yaşlılık dönemini sağlıklı geçirmek mümkün. Hele bir de yaşlılıkta dikkat edeceğiniz bazı kurallar fiziksel ve ruhsal anlamda son derece olumlu katkı yapacaktır. Sağlıklı yaşlılığın önemli 10 püf noktası uzmanlar tarafından yapılan önerilere kulak verelim. İşte sağlıklı ve keyifli yaşlanmaya bir başlangıç yapalım.. şimdiden yatırım gibi düşünün. Bu öneriler araştırmalar sonucu tecrübelerini dinlediğimiz insanların da önerileri


Dans edin: Müzik eşliğinde dans edin. Avrupa ve Uzak doğu ülkelerinde müzik eşliğinde dans etmenin sağlıklı yaşlanmaya olan etkisi uzun yıllar önce kanıtlanmış. Dans terapisi günümüzde bir çok ülkede bu kurumsallaşmış durumda. Bu konuda çalışan yaşlılık uzmanları, fizyoterapistler, sağlıklı yaşlanma ve koruyucu rehabilitasyon kapsamında yaşlıları bu tür dans kulüplerine yönlendiriyorlar. Dans terapisi yaşlıların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyor, depresyona girmelerini engelliyor. Daha güçlü bir kas sistemine yardımcı olurken, düşme riskini azaltıyor. Üstelik yalnızlık hissini engelleyip yaşama daha olumlu ve daha katılımcı bakmayı sağlıyor.

 

Kaliteli uyuyun: Uzun süre uyumak yerine yeterli ve kaliteli uyuyun. Yaşlılarda 5-6 saatlik kaliteli uyku bağışıklık sistemini güçlendiriyor, derin uyku sırasında beyinden salgılanan melatonin hormonunun salınması ile vücut rahatlıyor, antioksidan sistemi devreye girerek toksinlerin vücuttan atılmasına olanak sağlıyor, kişi kendini daha zinde hissediyor. Melatonin hormonunun salınımı çok hassas. Gecenin en karanlık ve sessiz ortamında başlıyor, gece yarısından sonra doruk seviyeye ulaşıp tekrar azalıyor. Bu nedenle uykuya en geç 23:00’de geçmiş olun. Yatak odasında gece lambası da kullanmayın.

 

Düzenli egzersiz yapın: Düzenli egzersiz ve düzenli nefes alıp verme sayesinde akciğerde biriken karbonmonoksit ve toksik karbon gazları dışarı atılıyor. Düzenli egzersiz sadece akciğer değil; kas, böbrek ve beyin hücrelerinde birikmiş olan laktik asidin de atılmasına yardımcı oluyor. Kalp kası gençleşirken, kılcal damar dolaşımı daha etkin hale geliyor, antioksidan sistemi daha rahat çalışıyor. Düzenli egzersiz kalp yetmezliğini düzeltirken, kan şekeri ve tansiyonu da dengeliyor.

 

Beyaz undan kaçının: Beyaz ve rafine gıda insülin salgısını artırırken, karaciğer yağlanması ve obeziteye neden oluyor. Bu durum damar sertliği, kalp hastalıkları, diyabet ve kanser riskini artırıyor. Karbonhidrat yerine günde en az bir porsiyon sebze ve iki porsiyon meyve tüketmeye çalışın. Ancak gut hastalığı olanlar aşırı protein tüketiminden (et, kurubaklagil, kuru sebze), diyabet hastaları da aşırı şekerli meyvelerden uzak durmalı. Üzüm ve muz yerine yeşil elma ve kiviyi tercih edebilirsiniz. Nar suyu gibi sıkılmış meyve suları karaciğer yağlanması ve şekerin yükselmesine neden olabildiğinden aşırısından kaçının.

 

Tuzu kısıtlayın: Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımını yüzde 15 azaltabilirsiniz. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçin. Yemeklerinizi tuz yerine baharatlarla tatlandırabilirsiniz. Ketçap, hazır turşu ve salata sosları gibi yiyeceklerin tuz içeriği yüksek olduğundan bu besinlerden uzak durun ya da çok nadir tüketin. Hipertansiyonunuz varsa satın aldığınız ürünlerin etiketlerini mutlaka okuyun; tuzsuz ya da tuzu azaltılmış besinleri tercih edin

 

Bol bol su için: Mutlaka günde , 3 bardak su tüketin. Su ile karaciğer, bağırsak ve böbreklerden toksinlerin atılımı kolaylaşıyor. Su içmek için susamayı beklemeyin. Az su içilmesi, ter bezi ve böbreklerin çalışma hızını yavaşlatması nedeni ile mikroplara davetiye çıkarıyor. Hastalık süreci de daha uzun sürüyor.

Düzenli kontrol yaptırın: Düzenli muayene ve tetkiklerin doğru zamanda yapılmasına dikkat etmeniz önerilir, bir şikayetiniz varsa ve bu 3 hafta geçmiyorsa uzmana gitmeniz önemli ,ertelemeyin.

 

Sigara, sigara dumanı ve alkolden uzak durun.

 

Grip ve zatürre aşısı yaptırın: Dünyadaki salgın hastalıklar görüldüğü gibi günümüzde kolayca yayılıyor. Son yıllarda grip ve zatürrenin sıklığı da giderek artıyor.

 

Olumlu düşünün: Zihninizi dinlendirin, olumlu düşünün. Stresinizi yönetemiyorsanız gerektiğinde bir uzmandan yardım alın. Psikoloji Derneği’nin araştırmalarına göre; stres, yetişkinlerin yüzde 40’tan fazlasında uyku sorununa yol açıyor. Ayrıca araştırmalar yoga, gevşeme egzersizleri, müzik dinlemek, resim yapmak gibi faaliyetlerin stresin azalmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.

 

Haydi iş başına, kolay gelsin

 

Stresten uzak durun, sizi güldüren insanlarla zaman geçirin!

 

Sağlıklı ve doğal bakımlı güzel günler diliyorum.  

 

içten dışa doğal bakım- cilt-vücut ve bitki uzmanı, 

 

Fazla bilgi için kaynaklar:

Türkçe yayın: “Ev Yapımı Güzellik”

Holandaca yayın : “Natuurlijke Schoonheid Uit Eigen Keuken”

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı