6 Bin Hastası Bulunan Diş Hekimi

 
Dişleriniz ağrıdığı zaman ağrı geçsin diye kurtarılabilecek olan dişlerinizi çektirmeyin
 


Doğal, parlak ve sağlıklı bir gülümseme insanı daha kendinden emin ve rahat hissettirir. Çünkü bakımlı, sağlıklı ve beyaz dişler sosyal hayatımızın aynasıdır.
Kısaca kendinizi tanıtırmısınız? 
Ben Ahmet Kaya 1970 Sivas-Gürün doğumluyum. Çok küçükken ailem İzmir’e göç etmiş. İlk, orta, lise ve üniversiteyi İzmir’de okudum, 1993 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. 1992 yılının Ağustos ayında Hollanda'ya aile birleşimi yoluyla geldim. Gelir gelmez bir taraftan Hollandacayı öğrenmeye çalışırken, diğer taraftan mesleğimle ilgili iş aramaya başladım. Avrupa topluluğu dışındaki bir ülkeden geldiğim için üniversite diplomam denk sayılmadı, kısacası lise mezunu muamelesi gördüm. Diş hekimliği ile ilgili çok iş aradım ama bu çabalarım her defasında boşa çıktı. Her seferinde diplomam ya alçak ya da yüksek diye kabul edilmedi. Dil kursuna devam ederken araba yıkama, anketörlük, dönercide garsonluk, lokantada bulaşıkçılık gibi çeşitli vasıfsız işlerde çalıştım. 2,5 yılı aşkın bir süre çeşitli dil kurslarını takip ettim. 1995 yılında NT2 (İkinci Dil Hollandaca) imtihanını başarıyla verip, aynı yılın Eylül ayında Amsterdam Vrij Üniversitesi’nde,  2. Sınıftan başlayarak diş hekimliği eğitimine tekrar başladım.1998 yılının Temmuz ayında iyi dereceyle okuldan mezun oldum. Mezun olduktan sonra Rotterdam’da özel muayenehanemi açtım. Bir oğlan bir kız, iki çocuk babasıyım.
Neden diş hekimliği? 
Küçükken hep doktor olmak isterdim. Liseyi bitirince üniversite imtihanlarına girdim. Biliyorsunuz Türkiye'de üniversite seçme ve yerleştirme imtihanlarına girmeden önce tercih yapmanız gerekiyor. Ben de tercihlerimi Tıp fakülteleri yönünde yaptım. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde okumaya hak kazandım. Tabi, istediğim bölümü kazandığım için çok memnundum. Zamanla mesleğim bana ben ona çok alıştım. İşimi yapmadığım zamanlar psikolojik olarak kendimde büyük bir eksiklik hissediyorum.
Türkiye’de alınan Diş Hekimliği diploması Hollanda’da geçerli mi yoksa burada ayrıca bir eğitim almak gerekiyor mu?
 
Tıp dalında Türkiye'de alınan diplomayla 1997 yılına kadar hiç bir şekilde mesleğinizi icra edemiyordunuz. 1997’de Hollanda parlamentosunun aldığı bir kararla 'Wet BIG' kanunu çerçevesinde bir hekimin yanında ve onun denetim altında çalışabiliyorsunuz. Kendinize ait bir iş yeri açmak için ise muhakkak Hollanda'da geçerli diplomanız olması gerekmekte.  
 
 Asitli yiyecek ve içeceklerden en az iki saat sonra dişlerimizi fırçalamalıyız
Günlük diş bakımı nasıl olmalı? Neler dikkat etmeliyiz?
Her şeyden önce dişlerimizin vücudumuzun ayrılmaz ve küçümsenmeyecek kadar önemli bir organı olduğunun bilincine varılarak gerekli bakım yapılmalıdır. Bunun için özellikle küçük yaştan itibaren düzenli diş hekimliği kontrolü ve diş fırçalama alışkanlığı kazanılmalıdır. Çürük oluşmaması için asitli ve şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durup, en az bir kere, ideali iki kere dişlerimizi iki dakika fırçalayıp ara yüz temizliğinin diş ipi, kürdan veya özel fırçalarla (ragers) yapılması gerekmektedir.
Asitli yiyecek ve içeceklerden en az iki saat sonra dişlerimizi fırçalamalıyız. Çok sık olarak asitli yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. 
Çocukların motorik sistemleri yeterince gelişmediği için ebeveynlerin en az 8/9 yaşına kadar çocuklar fırçaladıktan sonra tekrar iyi bir şekilde fırçalamaları gerekmektedir. 
Diş fırçamız ve macunumuz için vereceğiniz öneriler nelerdir?
Söyleyeceğim şeylerin yanlış anlaşılmasına istemem. Diş temizliğindeki amaç mekanik olarak diş plağı denilen, fırçaladıktan 10 veya 20 dakika sonra otomatikman oluşan tabakayı kaldırmaktır. Bunun için yüz yıllar önce misvak ve benzeri şeyler kullanılmış şimdi ise elimizde çok modern elektrikli fırçalar mevcuttur. 
Diş macunun esas görevi ise içindeki mikro aşındırıcı tozlar sayesinde plak temizliğine yardımcı olmaktır. Benim tavsiyem her türlü diş ve diş eti hastalığına sebep olan diş plağını, kullanacağımız her türlü fırça ve macunla tamamen temizlenmesidir. Bunun için binlerce fırça ve macun piyasada var. Yani dişlerinizi temizleyin de nasıl isterseniz öyle temizleyin. 
Son yıllarda özellikle gençler arasında Hollanda’da aşırı bir çürük patlaması var. Bu durum Türk gençlerinde çok daha belirgin
Halkımız ağız sağlığına dikkat ediyormu?
 
Hastalarımın yüzde 60-70'i Türk vatandaşı diyebilirim. Beni sevindiren en önemli olay hastalarımın çoğunluğunda düzenli olarak kontrole gelme alışkanlığının olması. Ama genel olarak bakıldığında günlük ideal diş temizliği alışkanlığı maalesef Hollandalılara göre çok düşük. Mesleğe başladığım ilk yıllarda bizzat kendim her kontrole geldiklerinde nasıl fırçalanması gerektiğini, en çok nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattım. İnanın bugüne kadar binde iki ya da üç değişikliğe sebep olabildim. Ama yine de inatla devam ediyorum. İnsanımız genelde işin kolayına kaçıp her şeye mucize bir hap bulunup, bulunmadığını soruyor. Yanlış ve tehlikeli bir alışkanlığımız da her derde deva diye antibiyotik kullanılması. 
Son yıllarda özellikle gençler arasında Hollanda’da aşırı bir çürük patlaması var. Bu durum Türk gençlerinde çok daha belirgin. Sebebi enerji içeceklerinin aşırı kullanılması ve diş bakımının yetersiz olması. Hollanda toplumuyla karşılaştıracak olursak ağız sağlığının bilincinde olan insan sayımız yüzde 25'i geçmez.
Günlük kaç hastaya hizmet verebiliyorsunuz? Yoğun iş temponuz içersinde ailenize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?
Aktif olarak 6000 hastam var. Günde ortalama 35 ile 50 hasta tedavi ediyorum. Bana gösterilen yoğun ilgi karşısında kapasitemin üstünde çalışmaya gayret ediyorum. Eşime ve çocuklarıma yeteri kadar vakit ayıramadığımın farkındayım. Bu durumunu eksikliğini yaşıyorum ama bu benim hayat tarzım. Eşimle yıllar önce oturup konuştuk ve bazı kararlar aldık. Bunun bir tanesi onun hoşgörü ve anlayışına sığınarak hasta kapasitemi büyütmem. Buna bağlı olarak yeni iş yerimize taşınarak kliniğimizi de büyüttük. Daha fazla görüşebilmek için ise evimi/ailemi yeni işyerimin bulunduğu muhite taşıdım. 
 
 
 Hiç bir hekim kendi ana dişiniz gibi bir diş size yapamaz
Sayın Kaya, bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Son olarak Hollanda’daki Türk toplumuna vermek istediğiniz mesajınız var mı?

 
Buradaki Türk toplumuna söylemek istediğim bazı şeyler var, onları şöyle sıralaya bilirim:

1- Lütfen çocuklarınızı okutun! Buradaki toplumun meslek sahibi, okumuş insanlara çok ihtiyacı var.
2- Dişlerinize ve genel vücut sağlığınıza gerekli ve yeterli özeni gösterin. Hollanda düzenli ağız kontrolü yapılabilen bir kaç şanslı ülkeden birisi.
3- Kendinize ve çocuklarınıza düzenli olarak günlük diş fırçalama alışkanlığı kazandırın.
4- Zararlı yiyecek ve içeceklerden kaçının. Suyun ne kadar muhteşem bir içecek olduğunu keşfedin.
5- Diş tedavilerinin seçiminde sigorta ödemelerine göre değil, kendinize en uygun tedaviyi seçin. Bazı tedavilerin geriye dönüşümü olmamaktadır.
6- Türkiye'de yaptıracağınız tedavilerden önce iyi bir tedavi planlaması yaptırın. Yanlış ve eksik tedavi sonrası burada zor durumda kalmayın. Hekimi seçerken fiyatına değil, kalitesine dikkat edin. Tedavi sonrası hizmet bulmakta zorlanmayın. Çünkü yapılan çoğu tedaviden sonra bitip tükenmez daha büyük problemler başlayabilmektedir. 
7-Televizyonda gördüğünüz reklamların veya ünlü kişilerin kurbanı olmayın.
8- Dişleriniz ağrıdığı zaman ağrı geçsin diye kurtarılabilecek olan dişlerinizi çektirmeyin, mümkünse tedavi ettirin. Hiç bir hekim kendi ana dişiniz gibi bir diş size yapamaz.
9- Sigorta formüllerinizi gerçeğe uygun doldurun aksi takdirde başınıza yasal problemler gelebilir. 
Bu tavsiyelerim yıllar içinde yaşadığım olaylar neticesinde şekillendi. Herkese sağlıklı günler dilerim. 
Röportaj : Mustafa Toga
Fotoğraf : Mukadder İzmirlioğlu

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı