Burada yetişen ürünler risk taşıyor!

Zehirlenmelere yol açan ve insan sağlığına oldukça zararlı olan bazı ağır metallerin, araç geçişleriyle saçılarak, ürünlerin üzerinde birikme yaptığını belirten Prof. Dr. Tavman, "Araçların egzozundan saçılan ağır metaller, ürünler üzerinde birikme yapıyor. Bu nedenle yol kenarına yakın olan yerlerde yetişen ürünler sağlık açısından risk taşıyor. Yol kenarlarından belli bir uzaklığa kadar ekim izninin verilmemesi lazım. Ama bunların kontrolü de kolay olmuyor" ifadesini kullandı.


Prof. Dr. Şebnem Tavman tarımsal üretimdeki riskler ve bu risklere karşı alınması gereken önlemeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Tarımsal ürünlerin yetiştirilirken, olgunlaşmaları sırasında bir çok risk faktörüyle karşı karşıya kalındığını vurgulayan Prof. Dr. Tavman, "Ürün yetişirken kullanılan kimyasallar, pestisitler, zararlı canlıları öldürmek amacıyla kullanılıyor fakat kimyasal riskler taşıyor. Bu kimyasallar ürünün üretimini garanti altına almak için kullanılsa da daha sonra ürün, tüketici tarafından tüketilmemesi gereken bir ürün haline gelebiliyor. Bu nedenle bu kimyasal ilaçların çok dikkatli kullanılması gerekir. Ürünün ilaçlanmasından belli bir süre sonra bu riskler azalmaya başlıyor. O yüzden ürünün ilaçlamadan hemen sonra tüketilmemesi lazım. Kontrollü tarım uygulanmaları sonucunda ürün tüketiciye geldiğinde riskler minimize ediliyor. Yani kontrollü tarım, iyi tarım uygulamaları bu nedenle var. Bu konu özellikle son yıllarda çok büyük önem taşır hale geldi" diye sözlerine devam etti.


"Katkı maddelerinin hepsi kötüdür diyemeyiz"

'Katkı maddelerinin hepsi kötüdür, kesinlikle kullanılmamalıdır' söyleminin yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Tavman,"Zannetmeyin ki katkı maddeleri sadece teknolojik üretimlerde,fabrikalarda kullanılıyor. Bu katkı maddeleri hayatımızın içinde. Evlerde yemek hazırlarken kullanabiliyoruz, restoranlarda kullanılabiliyor. Örneğin tuz da bir katkı maddesi, onunda belli oranın üzerinde kullanılması zararlı. Bu nedenle katkı maddelerinin sağlığa zarar vermeyen oranlarda kullanılması çok önemli" dedi.


"Domatesi kabuğunu soymadan tüketin"

Bazı meyve ve sebzeler soyulduklarında bütün vitamin ve mineralleri yok oluyor. O yüzden sebze ve meyveleri soyarak değil kabuklarıyla tüketmek gerekiyor çünkü kabuğuyla tüketilen üründen daha fazla yaralanılıyor. Meyve ve sebzelerin dış kabuğunda bulunan bileşenlerin çok değerli bileşenler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tavman, "Bir ürünü kabuğuyla tükettiğimiz zaman o üründen çok daha fazla yararlanıyoruz. Mesela domates:Domatesin kabuğundaki Likopen oranı içindeki orandan çok daha fazla.Likopen özellikle gözlere çok iyi geliyor. Tüm meyve ve sebzelerin özellikle kabuklarında o ürünü korumaya yönelik ve zengin olarak bulunan koruyucu doğal bileşenler var. Bunların geri kazanılması önemli, sağlık açısından da çok daha yararlı." diye konuştu.


"Kimyasal ilaçlar gereğinden fazla kullanılıyor"

Türkiye'de büyük şirketlerin kendi denetim firmalarını kurduklarını dile getiren Prof. Dr. Tavman, kendi kendine denetimin önemine dikkat çekti. Kimyasal ilaçların çok pahalı olması durumunda kullanımının daha kontrollü olabileceğini anlatan Prof. Dr. Tavman, "Fakat hem pahalı olmadıkları için, hem de üründeki riskleri kısa sürede kaldırsın düşüncesi hakim olduğundan bu ilaçlar gereğinden fazla kullanılıyor. Bu nedenle kontrollü tarım uygulamalarının her zaman desteklenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.


"Ambalajlı gıdaları tüketmekten çekinmek yersiz"

Denetlenmiş ürünlerin her zaman için daha az risk taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Tavman, "Ambalaj birçok fonksiyonel özellik taşıyor; ürünü koruyor, ürünün içinde neler olduğunu, ürünün geçmişini anlatıyor. Bunun dışında firmanın imzasını taşıyor ve bu üründen sorumlu merciinin kim olduğunu bize sunuyor. Yani bu ürünün riskini üzerine almış, ürünü kontrol ettiğini söyleyen bir yer var. O nedenle ambalajlı gıdalardan çekinmenin yersiz olduğunu düşünüyorum" açıklamalarında bulundu.


KAYNAKDHA

 

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı