İLİŞKİNİZİN İHTİYAÇLARINI BİLİYOR MUSUNUZ?

İLİŞKİNİZİN İHTİYAÇLARINI BİLİYOR MUSUNUZ?

 

Her ilişki özeldir. Her ilişkinin dinamiklerinin, güzelliklerinin ve zorluklarının kendi içinde değerlendirilmesi gerekir. Bununla beraber ilişkilerin genel itibarıyla ihtiyaç hissettiği başlıklar vardır. Bunları fark ettiğimizde ilişkimizin ihtiyaçlarına yönelik farklı bakış açıları geliştirebilir ve ilişkimize katkıda bulunabiliriz. Birçok ilişkide son dönemde sıkça tartışma yaşanmasının temel sebeplerinden biri, ilişki esnasında ihtiyaçların ve sorunların fark edilememesidir. Öyle ya, önce çatlağın nerede olduğunu bulmamız lazım ki onarabilelim. Bir süre sonra kendinizi “Her şey normal. Neden kötüye gidiyoruz? Anlayamıyorum!” diye düşünür halde bulmamanız için ihtiyacınız olabilecek başlıkları aktarmaya başlıyorum:

 

Sevgi azalmış olabilir.

 

Çoğunlukla sevginin azaldığı gerçeğiyle yüzleşmek istemeyiz. İlişkinin sıkça yaşanan tartışma ve kavgalardan zarar görmeyeceğini, zamanla sevginin azalmayacağını sanırız. Oysa ilişki içindeyken bazen de o kişiyi sevmek eskisi kadar çekici gelmeyebilir. Beraberlik sırasında incinmiş olmak, aşağılanmak, yok sayılmak ve daha bunlar gibi onlarca negatif başlık sevginin azalmasına sebep olur. Bunun olmadığını ya da olmayacağını düşünmek insanoğlunun yaradılışına aykırıdır. Bu sebeple incitmeden sevebilmeyi keşfetmek, sevgiyi canlı tutmak için onu öfkemizden, sonradan pişman olunacak davranış ve tutumlardan korumak gerekir. Sevginin aktarılması temel ihtiyaçlardandır.

 

Güven sadece sadakatle alakalı değildir.


Güven dendiği zaman zihnimizde hemen aldatma senaryoları belirebilir ancak ilişkinin ihtiyacı olan en önemli kaynaklardan biridir güven. Yanındaki insanın desteğine güvenmek, sevgisine güvenmek, zorluklarla başa çıkmaya çalışırken yapacaklarına güvenmek, onun için biricik ve tek olduğunu bilmeye güvenmek, ortak borçları ve gelecek için atılacak adımları birlikte tamamlamaya güvenmek, hayatın getireceği her şeye karşı takım arkadaşı gibi hissettirmesine güvenmek en az sadakat kadar önemlidir. Sıklıkla yapılan kavgalar bir süre sonra ilişkinizde “Onsuz olsam daha iyi” ya da “Onsuz daha az yalnız hissederim” sözlerini düşünmenize sebep olabilir. Güven ihtiyacı, tüm insanlarda hayat boyu devam eder. Güven olmadı mı umut etmek biter ve ilişkinin sürmesi zorlaşır.

 

Onunla beraber mi? Ona rağmen mi?

 

İki farklı insanın ortak hayatta birleşmesi tabii ki kolay değildir. Karşılıklı emek ve çaba gerekecektir. Burada önemli olan şey, düşünce ayrımlarında hayata karşı atılacak adımlarda ne kadar destek olunduğudur. Hayatınızda aştığınız bir konuyu onunla mı yoksa ona rağmen mi aştığınız çok önemlidir. Bazen kişi sadece yanınızda durur, onun gerçek varlığını, samimiyetini fark edemezsiniz. Kendinizi başarılı hissettiğiniz bir konuda dahi değerli ve yeterli hissetmemenize sebep olabilir. Ya da sizin adınıza sevinirken belki de kendi adına üzülmüştür. Bazen de haklı olduğunuz konularda dahi kendinizi onu teselli ederken bulursunuz. Geriye dönüp baktığınızda “Bana engel oldu, desteklemedi, karşı çıktı” diyemezsiniz fakat “Yanımdaydı, beraber aştık” demeye de gönlünüz el vermez. Uzun soluklu ilişkilerde taraflardan biri daha yorgunsa, elle tutulur bir şey gösterememesine rağmen şikâyetçiyse biraz daha onaylanmaya ve desteklenmeye ihtiyacı olabilir.

 

Birbirinin ihtiyaçlarını fark etmek gerekir.

 

Herkesin ilişkiden beklentisi farklıdır. Birininki diğerininkinden daha önemli değildir. Karşı tarafın ihtiyaçlarını göz ardı etmek, küçümsemek ve değersizleştirmek, onu ilişkiden uzaklaştırmaktan başka bir şey getirmeyecektir. Burada yazan tüm başlıklar iki taraf için de geçerlidir. Göz ardı edilen her ihtiyaçla beraber aradaki bağlar kopmaya başlar. Neticede ilişkilerin başlamasının temel sebepleri vardır. Beklentiler karşılanmadıkça biriyle değil de sistemle ilişki varmış gibi olur. Sadece “Düzenim belli olsun” ya da “Hayatımda biri var” diyebilmek için biriyle birlikte olmak karşılıklı tükenmeyi başlatabilir. Birbirinizi anlamak ve karşılıklı ihtiyaçlarınızı belirlemek, ilişkiniz için fayda sağlayacaktır.

 

Partneriniz mutlu mu?

 

Bazı kişiler ilişkileri “Ben mutluysam sorun yok” temalı yürütür. Oysa sadece bir kişinin çabası üzerine kurulu bir ilişki nasıl yürümüyorsa sadece bir kişinin mutluluğu da ilişkinin yürümesi için yeterli değildir. Taraflardan birinin daima alttan alması, sorun çıkarmamak için bir şey talep etmemesi, sınır çizmemesi, ne olursa olsun kalacakmış gibi davranması sonucunda ilişki sırasında bitmeyen bir kredi varmış gibi görünse de maalesef bir süre sonra bu ilişkinin yürümediğini görürüz. Bu sebeple iki tarafın da mutlu olması, ihtiyaçlar arasındadır.

 

Kısır döngülerden uzak durulmalıdır.

 

Karşılıklı haklılık savaşlarını bırakmak gerekir. Tartışmalar sırasında sürekli haklı çıkmaya çalışmak, geçmiş gündemleri tekrar açmak karşılıklı çıkmaza girmeye neden olur. İlişkilerin yürüyebilmesi için haklı çıkmaktan çok mutlu çıkmak için sergilediğimiz gayrete ihtiyaçları vardır.

 

İlişkiler, ihtiyaçları karşılandıkça daha pozitif bir hale evirilmeye başlar. İhtiyaçları karşılanmayan her ilişki tükenir. Saksıdaki bir çiçek solacak gibi olduğunda önce suyuna, sonra yerine bakarız, çiçeği suçlamayız. İlişkiler için de aynı durum geçerlidir.

 

Sevgi Keleş

Evlilik ve İlişki Danışmanı - Yazar

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı