Bu bizim ailemizin hikayesi

Bu bizim ailemizin hikayesi

 

Sevgili kişisel gelişim uzmanı arkadaşım Aydan Ermiş ile “Ruhsal Magazin” youtube kanalını kurup insanlara hem yararlı bilgiler verelim hemde az buçuk içine eğlence katalım diye başladığımız oluşumda ister istemez insan diğerleri neler yapmış diye youtube kanallarını inceliyor.Bu inceleme sırasında Youtube da sağa sola bakarken dikkatimi çeken bir kanal oldu “Gurbetçi Aile” adını taşıyan bu kanalın daha ilk videosunu izler izlemez takipçisi oldum neden derseniz samimiyet , sıcaklık  ,dünya tatlısı iki çocuk ve şahane ebeveynlerin günlük hayatını izlemek çok eğlenceliydi sonra bu kanala benzer başka yurtdışında yaşayan ailelere de rastlayınca bende onlarla röportaj yapma fikri doğdu ve ilk Vbloger röportajımı tabiî ki ilk göz ağrım olan aile ile yapmaya karar verdim…


-         Gurbetçi aile kanalı nasıl doğdu?


Youtube kanalım 5 Aralık 2013'de doğdu :) O zamanlar ismi 'Gurbetçi Ailenin Günlük Hayatı' idi, büyük kızım daha 8 aylıktı ve YouTube'da ilk bir buçuk senemde her günümüzü kameraya kaydedip basit bir montaj yapıp YouTube'a yüklüyordum, İlk başta ailemiz ve arkadaşlarımızdan başka kimse izlemiyordu ama çok yavaş yavaş izleyiciler çoğaldı takipçilerimiz çoğaldı ve ailemiz büyüdü.


 Aile diyorum çünkü benim için öyle, her izleyici benim için çok değerli, vakitlerini ayırıp bizi izlemeleri çok özel bir şey, çünkü islerine yarayacak bir yemek tarifi bir gece makyajı nasıl yapılır bir kendin yap kanalı değil, sıradan bir annenin bebeğini sırtına alıp evini süpürdüğünü izliyorlar, market alışverişimi paylaşıyorum, yediğim yemekleri yaptığım alışverişleri paylaşıyorum. Çok çalışan bir eşim var, yeni bir anneydim ve birazda yalnızlığımı gidermek için başladım bu kanala. Artık vlogları haftada 3 gün paylaşıyorum ama her şey hala aynı diyebilirim, bu bizim ailemizin hikayesi ve bunu tüm dünya ile paylaşıyorum. 


EŞİM İÇİN OKULUMU BIRAKTIM

-  Biraz kendinizden bahseder misiniz?


1981 doğumluğum, ben Hollanda'da doğdum büyüdüm, Amsterdam üniversitesinde uluslar arası hukuk okuyordum ama aşk için yarıda bıraktım. Eşimle internet üzeri tanıştıktan sonra evlenme kararı aldık ve onu Türkiye’den Hollanda'ya getirebilmek için fulltime bir işe sahip olmam gerekiyordu, okulu bırakıp iş hayatına girdim. Evlendik eşim Hollanda’ya geldi ve iki tane dünyalar güzel çocuğumuz oldu. 


-   Yaşadığınız ortamı her hali ile paylaşmak nasıl bir duygu?


Çok şey paylaşsakta onun kadarını da özel tutuyoruz, koca bir 24 saati sadece 20 dakikaya sığdırıyorum, neyi yayınladığımıza biz karar verdiğimiz için çok güzel bir duygu diyebilirim, mutluluk paylaştıkça çoğalır derler ve ben buna gerçekten inanıyorum. Son 4 senede güzel günlerimiz ama çokta zor günlerimiz oldu ve izleyicilerim bana çok destek oldular, zor günlerimde yorumlarla mesajlarla bana öyle moral verdiler ki,bunu bilmemelerde  beni ayakta tuttular ve ben bugün hala blog çekiyorsam en büyük sebebi onlar diyebilirim. Yoksa çoktan vazgeçmiştim eminim. Ve yaptığım işi büyük bir disiplin ile yapmaya çalışıyorum, blog 17de yayında diyorsam ne olursa olsun o saatte yayında olması lazım, tabiî ki koca 4 senede bazen teknik sorunları, hastalık, internet sorunları yaşadık, ama vlogları bekleyen izleyicilere borçluyum diye düşünüyorum, büyük bir sorumluk hissediyorum bu konuda. 


GERÇEK GÜNLÜK HAYATIMI PAYLAŞIYORUM

-    Çekindiğiniz durumlar olmuyor mu? Mesela herkesin her şeyinizi görmesi gibi!...


Hayır, olsaydı bu işi yapamazdım, sabah kalktığımda makyajsız bazen yüzümü bile yıkamadan herkese merhaba diye blog açıyorum, evde pijama içinde dolaşıyorum, çocukların tüm oyuncakları salonda patlamış bir durumda olabiliyor, tezgahta bulaşıklar olabiliyor ama gerçek günlük hayat bu zaten, bir film bir dizi çekmiyorum, oyunculuk yapmıyorum, gerçek günlük hayatımı  paylaşıyorum, çocuklarım daha bebek iken ev yemek temizlik emzirmek uyutmak derken kendime bu kadar vakit ayıramıyordum ama şu an daha rahatım, makyajımı saçımı daha rahat yapabiliyorum, evimi dağıldığı gibi toplayabiliyorum ama eski vlogları izleyen şimdi ki vloglarda ki farkı çok net görebilir :) 


-         Çocuklarınız çok şeker maşallah onlarında her şeyini paylaşıyorsunuz bu biraz risk taşımıyor mu ? mesela nazardan korkmuyor musunuz?


Nazardan korkmuyorum :) ve çocuklarımın her şeyini paylaşmıyorum, nasıl evliliğimiz özel ise çocuklarında çoğu şeyleri özel, ilk blogumdan bu güne kadar kendime kurallar koydum, çocuklarımı korumak için bazı konulardan her zaman uzak duracağım , paylaşmayacağım, hakkında konuşmayacağım diye, mesela tuvalet eğitimi. Vloglarımı çok bilinçli bir şekilde çekiyorum ve montajlıyorum, onları hiç bir şekilde üzecek, utandıracak durumlar paylaşmıyorum. Arkadaşları onlarla alay edebilmek durumlar paylaşmıyorum. Özelikle artık büyüdükleri için onlarında özelini korumaya çalışıyorum. Güvenlikleri içinde yaşadığımız şehri ve gittikleri okulu gizli tutuyoruz. 


-         Çocuklarla ara ara Türkçe konuşuyorsunuz ama onlar hep flamanca cevap veriyor bir sebebi var mı?


Okula başlamadıktan önce çok güzel Türkçe konuşuyorlardı ama artık ikiside okula gidiyorlar. Sabah kalktıktan akşam yatana kadar etrafında herkes Hollandaca konuşuyor, o dili daha ağır konuşmaları çok normal bir şey. Türkçeyi anlıyorlar, ben onlara Türkçede bir şey sorduğumda her zaman anlıyorlar ama Hollandacada geri cevap veriyorlar, eminim hazır olduklarında konuşacaklar. Şu an Hollandacayı doğru ve düzgün konuşmaları benim için daha önemli, okulda geri kalmamak için ve arkadaşları ve öğretmenleriyle güzel iletişimde olabilmek için. 


BİR AJANSLA ÇALIŞMAYA BAŞLADIM

-         Ev işleri çoluk çocuk ve çekim tüm bunlardan nasıl fırsat bulupta videoları kurguluyorsunuz?Yoksa çalıştığınız bir ajans mı var?


Tabikii çok zor olabiliyor, iki küçük çocuk ev işleri yemek temizlik okula otur getir youtube montaj diğer sosyal medya hesaplarım, bazı günler nasıl yetiştireceğim nasıl yapacağım dediğim oluyor ama günün sonunda yinede hepsi oluyor :)


 Çocukları çok rutinli ve disiplinli yetiştirdiğim için her gün yemek saatleri ve uyku saatleri belli. Her aksam saat 19:00de yatmış oluyorlar ve onlar uyurken bende montaja başlıyorum. İlk başta tabiî ki bir anneyim ve çocuklarım herşeyin önünde geliyor, yapacak olacak tüm işlerimi yapıyorum tek fark elimde bir kamera var. Hiçbir şekilde yardım almıyorum, evin temizliğinden vlogların montajına kadar her şeyi tek başıma yapıyorum. Eşimde su an iki işde çalışıyor, biri full time ve onun yanında 1 ocak 2018'de kendi araba garajımızı açtık, haliyle çok çalışıyor. Daha bir kaç ay önce bir sosyal medya şirketi ile çalışmaya başladım ama onlar kanalıma uygun birlikte çalışabileceğim sponsorlar ayarlıyor, youtube kanalım üzerinde hiç bir yetkileri yoktur. 


-    Hedefiniz nedir?


Keyifle vlog çekmeye devam etmek, ailemi büyümek, gurbetçi aileyi büyütmek, ama kesinlikle şu kadar takipçiye ulaşmak istiyorum diye bir hedefim yok, benim için izlenme sayısı  abone sayından çok çok daha değerli, insanların seni sevdiğini gösteriyor bence, abone oluşta bir daha kanala uğramayanlarda var. Tabiî ki sonuçta bir youtuber olarak 1 milyon aboneye ulaşmam  inanılmaz bir duygu olması gerek, bunu bende tatmayı çok isterim ama gerçekçi olmam gerekiyorsa o abone sayısı bir hayal diye düşünüyorum.


-    Hollanda Türkleri için nasıl bir ülke?


Güzel bir ülke bence, yani ben burada doğdum burada büyüdüm ben baksa bir şey bilmiyorum tanımıyorum. Türkiye’ye  tatilden tatilden gidiyoruz ve en fazla peşpeşe Türkiyede kaldığım zaman 5 haftadır. 


-    Türkiye’ye tatile geldiğinizde Hollanda ile kıyaslama yapıyor musunuz?


Kıyaslamak ne kadar yanlış olsa da kıyaslıyoruz tabiî ki. Ikiside çok ayrı bir ülke ve çok ayrı bir kültürü var. 


EN BÜYÜK RAKİBİNİZ KENDİNİZSİNİZ


-    Bir youtuber olarak takip ettiğiniz rakipleriniz var mı?


Kimse kimseye rakip değil diye düşünüyorum, Youtube koskocaman bir platform ve herkese yer var bence, izleyiciler bir youtuberı sevdiklerinde izlerler sevmediklerinde izlemezler, youtube'un en güzel yönü de bu, sizin en büyük rakibiniz kendinizsiniz, her videonuzun sonuncusundan daha iyi olması için. 


GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM


-         Sizce bir youtuber nasıl olmalı?


Gerçekten olduğu gibi ve dürüst. Sahtelik samimiyetsizlik izleyiciler her şeyi görüyorlar her şeyi anlıyorlar, saklayamazsınız, o yüzden ilk başta kendin olmak gerçekçi olmak en önemlisi. 


-         Takipçilerinizden olumlu yada olumsuz ne tür eleştiriler alıyorsunuz?


O kadar çok var ki hangisini saysam bilemedim. Her türlü  yorum alıyorum, sevenler var sevmeyenler var. Beni çok motive eden sürekli destekleyen güzel yapıcı yorum yazanlar var ama hakaret eden iftira atan beni ne kadar çok sevmediğini mektup şekilde yazanlarda var :) Bu da işin bir parçası diye düşünüyorum.

-      Onlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Hepinizi çok seviyorum, vaktinizi ayırıp videolarımı izlediğiniz için çok teşekkür ederim. 

 

Röportaj: Funda Erkoç

Hollanda'da Kadin dergisi ile Ramazan

Avrupa’ın ilk ve tek en uzun soluklu dergisi KADIN 16 yaşında.