Doğumu Kolaylaştıran Geleneksel Yöntemler
Yaşamın başlangıcı olan doğum olayının toplumumuzda önemli bir yeri vardır. Doğum öncesinde, doğum sırasında ve dogum sonrasında bazı geleneksel uygulamalar vardır.

Doğum hemen hemen her zaman mutlu bir olay olarak kabul edilmiştir ve kadına duyulan toplumsal saygıyı arttırmıştır. Çağlar boyunca doğum ile ilgili yüzlerce adet ve inanç süregelmiştir. Bu adetler ve inanmalar yeni kuşak tarafından pek bilinmse de Anadolu’nun birçok yöresinde uygulanmaya devam etmektedir.


Aslında bugün varlığını devam ettiren bu uygulamalar eski Türk kültürüyle bağlantılıdır. Adetler tarihin her dönemin varolduğu gibi hayatımızın her döneminde de kendini gösterir. Bu adetler çağın koşullarına göre yenilenebilir. Eski kuşaklarla yeni kuşakları birbirine bağlayan bir bağlantıdır. Biraz sonra okuyacağınız uygulamaların bugün uygulanması hem zor hem garip olabilir. Ancak sözlü olarak dahi bu uygulamaları bilmemiz ve aktarmamız eskiyle olan bağlantının kopmaması için önemli bir yer teşkil etmektedir.


Evet, şimdi gelelim hem enteresan hem garip bu uygulamalara. Hamile kadınların doğumunu kolaylaştırmak, doğum sırasındaki güçlüklerini gidermek için birçok geleneksel yöntem vardır. Bunlardan bazılarına örnek verecek olursak ;


Anadolu’nun hemen her bölgesinde Meryem Ana eli ve Fadime Ana eli denen bitki kurutularak suyu içilir. Bunun döl yataklarını açacağına ve doğumu kolaylaştıracağına inanılır. Erzurum’da doğum yapacak kadına doğum sırasında eritilmiş tereyağın içine bal konularak içirilir. Tekirdağ’da bebek çabuk doğsun diye teneke çalınır. Bu yöntem işe yaramış mıdır bilinmez ama eğlenceli bir yöntem olduğu söylenebilir. Aynı zamanda doğum sırasında çamaşırların ters yüz edilmesi, düğmelerini çözülmesi doğumu kolaylaştıran yöntemlerden bazılarıdır. Osmaniye bölgesinde ise eskiden toprak elenir daha sonra da ısıtılırmış.


Bu sıcak toprak kadının ağrılarını dindiren bir yöntem olarak uygulanırmış. Hacdan gelen bir tas ile hamile kadına su içirmekte doğumu kolaylaştıran bir yöntem olarak bilinmektedir. Makas ağzının açılması, saç örgüsünün çözülmesi, dikişli bir kumaşın sökülmesi, gebe kadın buğuya, sıcak suya oturulur, oturup kalkma ve bacak hareketleri yaptırılır, aynı gün doğan çocuklar birbirine gösterilmez, bir kabın içine su konur ağzı kapatılır ve üzerine Mushaf konulur yarım saat geçtikten sonra bu su içilir. Bu suyu içen kadının doğumunun kolay geçeceğine inanılır. Doğum sancıları başladığı anda kadına, kocasının avucundan Fatma ana denilen otun bekletildiği su içeriyor. Kadının kocası kadının üzerinden üç kere geçirilir. Kadın odada gezdiriyor.


Çarşaf, yorgan, battaniye gibi şeyler içinde sallanır, su üzerinden anlatılır, kadının saçında iğne, toka varsa açılır. Doğum odasına giren kadınlar bir şeyin diyişini söker ve “ben geldim sen de gel” der.


Bunlar gibi pek çok uygulama doğumun kolay geçmesine yöneliktir.

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı