13 yaşında 11 ödül kazandı

Perküsyon sanatçısı, eğitmen ve besteci Engin Gürkey'in 13 yaşındaki kızı Beste Gürkey, katıldığı 9 yarışmada 11 birincilik kazandı.

 

Perküsyon sanatçısı Beste Gürkey, "Arthur Lipner, Herve Trovel ve Patrice Legeay'den de eğitim aldım. Onlardan öğrendiğim bilgileri, buradaki arkadaşlarıma öğretmek istiyorum. Hayallerimin arasında daha çok konser vermek ve müzikle yaşamak var." dedi.

 

Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönen ve mayıs ayında İtalya'da iki ödül kazanan 13 yaşındaki müzisyen Gürkey, tekrar gittiği ülkeden, biri birincilik olmak üzere 2 ödülle geri döndü.

 

Gürkey, 36 ülkeden 140 yarışmacının katıldığı Perküsyon Yarışması'nın 14-18 yaş vibrafon kategorisinde birincilik ödülü ile "Claudio Santangelo For You in the Sky" isimli özel ödülüne layık görüldü.

 

Son beş yılda girdiği 9 yarışmada, yedisi birincilik olmak üzere 11 ödül kazanan Gürkey, ilk ödülünü 8 yaşında aldığını belirterek, 1. Ulusal Toca Perküsyon Yarışması, Yamaha Perküsyon Yarışması ve Ulusal Öke Cajon Perküsyon Yarışması ile mayıs ayında İtalya'da yapılan perküsyon yarışmasında "Marimba" ve "Vibrafon" kategorilerinde iki birincilik kazandığını kaydetti.

 

"6 yaşından beri konservatuvardayım"

 

Başarılı sanatçı, müzik hayatına babası Engin Gürkey'in atölyesindeki enstrümanlarla başladığını söyleyerek, "Babam bendeki yeteneği fark etmiş ve yarı zamanlı olarak 6 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na kaydetmiş. O zamandan bu zamana konservatuvardayım. Şu anda da tam zamanlı olarak konservatuvara devam ediyorum." diye konuştu.

 

Beste Gürkey, yurt dışında birçok master class eğitimine katıldığının altını çizerek, şunları aktardı:

 

"İleride yurt dışına gidip orada eğitimime devam etmek istiyorum. Arthur Lipner, Herve Trovel ve Patrice Legeay'den de eğitim aldım. Onlardan öğrendiğim bilgileri, buradaki arkadaşlarıma öğretmek istiyorum. Hayallerimin arasında daha çok konser vermek ve müzikle yaşamak var. 10 yıl sonra, yabancı ülkelerde daha çok konser vermiş ve tanınan bir sanatçı olmak istiyorum."

 

Müzik hayatına başlamasında en büyük etkenin babası olduğunu ifade eden Gürkey, baba kız olarak Türkiye'de birçok konser verdiklerini dile getirerek, "Beraber çeşitli okullarda çalıyoruz. Babam kendi enstrümanlarını çalıyor. Ben de marimba ile eşlik ediyorum. Barış Manço müzesinde daha önce, 8 gün boyunca çocuklarla beraber Barış Manço şarkıları söyledik. Çok eğlenmişlerdi. Ben ksilofon çalmıştım çocuklara. Onlar da çok merak etmişti." şeklinde konuştu.

 

"Kızımla rakip olarak yarışıyoruz"

 

Beste Gürkey'in babası, perküsyon sanatçısı, eğitmen ve besteci Engin Gürkey de hem velisi hem de bir öğretmen olarak kızını keşfetmeye çalıştığını söyledi.

 

Gürkey, karnesiyle her zaman takdir getiren kızına matematik soruları sorduğuna dikkati çekerek, "Çünkü müzik matematiktir. Matematik, zaman sanatıdır. O bana iyi bir veri olmuştur. Farklı anladığını ve farklı çözmeye çalıştığını görünce, kızım müzisyen olacak dedim. 6 yaşında konservatuvara yazdırdım. Şu anda da ciddi bir rakip olarak yarışıyoruz." dedi.

 

Müzisyenin hafızasının geniş olması gerektiğine vurgu yapan Engin Gürkey, şu bilgileri verdi:

 

"Beste'nin, çok küçük yaşta inanılmaz repertuvar tuttuğunu fark ettik. İlkokulda ortaokul seviyesinde, ortaokulda ise lise değil de üniversiteli seviyesinde çalmaya başladı. Şu an Beste müfredata göre konservatuvardan mezun sayılır ama tabii o bunun farkında değil. Çocukluğunu yaşamaya çalışıyor. Eğleniyor, hiç kompleks yaşamıyor. Bizi daha çok heyecanlandırıyor ama kendisi yalın bir şekilde çalışmalarına devam ediyor."

 

Baba Gürkey, Beste'nin çocuk yaşında uluslararası festivallere katıldığına dikkati çekerek, "İtalya’da düzenlenen yarışmada 113 ülke vardı. Türkiyeyi temsilen ise Beste çaldı. Bizim için de bu onur verici. Beste benim dışında çok ciddi hocalarla da çalışıyor. Onların da Beste'ye katkısı var. Kızımla dersleri bire bir yapıyoruz. Onun psikolojisine, başarı düzeyine göre eğitim veriyorum. Dikkat ediyor. Dinlediğim müziklere bakıyor. Okuduğum ilginç gelen haberlere, köşe yazılarına bakıyor. Gittiğim konserleri inceliyor, sonra 'ben de gelebilir miyim' demeye başlıyor. Beraber tartışıyoruz ve bazen eleştiriyor. Aslında onun da bana öğrettiği çok şey var." değerlendirmesinde bulundu.

 

"Beste benim yüzümden destek alamıyor"

 

Baba kız sahnede olmanın avantajları kadar dezavantajları olduğunu da vurgulayan Gürkey, "Birçok yetenekli çocuk, başarılarının getirdiği destekleri alırken, Beste benim yüzümden destek alamıyor. Cebinden para harcıyor ama ben bunun için kimseye bir şey söyleyemiyorum. Nasılsa arkasında hep babası var fikrindeler." dedi.

 

Engin Gürkey, kızıyla albüm yapmak istediklerini ve bunun diğer ailelere de örnek olabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

 

"İyi bir hatıra olabilir bize. Onun alanı benden farklı. Ben kendi müziğimi çalıyorum, o klasik bir repertuvar çalıyor. Annesi de müzisyen. Zamanımızı, varımızı, yoğumuzu, paramızı her şeyimizi onun için harcadık. Katıldığı bir yarışmada jüri başkanı, '12, 13 yaşında şu anda dünyada böyle bir kız çocuğu göremezsiniz. Devam edin.' dedi. Bunu söyleyen bir Amerikalıydı. Biz çok gurur duyduk. Çünkü herkes bateri, darbuka yani daha folklorik şeyler çalıyor. Beste ise çalınması zor olan çalgıları çalıyor."

 

Genç müzisyen Beste Gürkey, ulusal ve uluslararası alandaki eğitim çalışmalarına devam ederken, verdiği konserlerle de sanatseverlerle buluşuyor. AA

Platform dergisi

Denk Ramazan Bayramı